Genç Cumhuriyetin, 'cumhur'u unuttuğu; toplumun içindeki her farklılığı tehlike olarak algıladığı bir dönem...Takrir-i Sükûn, İstiklâl Mahkemeleri, idamlar, sürgünler, her türden farklı düşünceye, inanışa ve yaşayışa karşı geliştirilen baskıcı ve yasakçı düzenlemeler... Halk mutemedlerin ellerinde inim inim inliyor. İnsanlar tek partinin baskısı üzerlerinden kalksın, 'cumhuriyet' cumhura vaad ettiği özgürlüğü ve serbestliği versin istiyorlar.
Ve bir gün, bir talimatla, yeni bir parti kuruluyor: Serbest Cumhuriyet Fırkası. Bu partinin kuruluş haberi, bir bahar müjdesi gibi geliyor insanlara. Ağlayan yüzler gülmeye başlıyor, insanlar umutlanıyor. Tek parti zulmünün son bulacağını umarak, coşkuyla koşuyorlar Serbest Fırkanın ardından...
Sonra?
Anlaşılıyor ki, bu gelen, bahar değilmiş...
1930: Yalancı Bahar, işte bu hazin günlerin romanı...