Korona denilen virüsün sebep olduğu salgın yüzünden hepimiz uzun süre evlerimize kapalı kaldık. Dışarısı ile ilişkilerimizi minimum seviyede tuttuk. Büyüklerimizin iş hayatı gibi bizim de sosyal ve daha da önemlisi eğitim hayatımız da bu durumdan olumsuz etkilendi. Öğrencilere virüs bulaşmasını engellemek için önlem olarak bu yıl okullar erken tatil edildi.
Sınıflarda öğretmenlerimiz ve arkadaşlarımızla ders görmenin zevkinden mahrum kaldık. Bunun yerine televizyon ve internet aracılığıyla uzaktan eğitim görmeye başladık. Yani ekran başında geçirmekte olduğumuz süreler daha da uzadı ister istemez.
Aslında uzaktan da olsa eğitim hayatımızın kesintiye uğramaması, eğitimimize devam edebilmemiz çok güzel bir şey. Ancak duyuyoruz ki maalesef bazı arkadaşlarımız, bu; ekran karşısında vakit geçirme işini iyice abartmışlar. Hayır, hayır; saatlerce ekran karşısında ders yapmaktan filan söz etmiyoruz. Maalesef bazı arkadaşlarımız, ekran karşısında anne babaları onları ders çalışıyor sanırken bazı uygunsuz şeyler yapıyorlarmış. Şimdi burada saymaya yerimiz yetmez.
Biz biliyoruz ki bizim altın çocuklarımız kötü şeyler yapmazlar. Sorumluluk ve sınırlarının farkındadırlar. Her şeyden olduğu gibi tv ve internetten de ihtiyaçları nisbetinde, en güzel, en iyi, en doğru şekillerde faydalanmayı bilirler. İşte altın çocuklarımız böyle olmayan diğer arkadaşlarına da ekran karşısında en doğru şekilde nasıl vakit geçirileceğini anlatabilsinler diye bu sayıda kapak konumuzu “ekran sorumluluğu” olarak seçtik. Hayırlı, keyifli, faydalı okumalar dileriz…