ANASAYFA POPÜLER E-KİTAPLAR YENİ E-KİTAPLAR YAYINCILAR KATEGORİLER

Altınoluk - Sayı 402

Kolektif Erkam Yayınları


35,00 TL

Satın al

Bu e-kitap için kiralama seçeneği mevcut değil.


Okuyabileceğiniz formatlar

PDF formatı
Okuyabileceğiniz platformlar


Künye


Ürün Kodu
2071234630507

ISBN
-

ISBN (Basılı Kitap)
-

Yayınlanma Tarihi
2019-08

Sayfa Sayısı
65

Dergi
Altınoluk (2019-08) #402

Dil
Türkçe

Kategoriler
DİN / İslam / Genel

Kitap Hakkında

Hz. Nuh, gemiye binmek istemeyen oğlunun kurtulması için şöyle yalvarmıştı: “Ey Rabbim! Şüphesiz oğlum da ailemdendir. Senin vaadin elbette haktır. Sen hâkimlerin en âdilisin.” Bunun üzerine kendisine şöyle cevap verildi: “Allah buyurdu ki: ‘Ey Nûh! O senin ailenden değildir. Çünkü onun yaptığı iyi olmayan bir iştir. Sakın hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyi benden isteme! Ben cahillerden olmayasın diye sana öğüt veriyorum.’” (Hud, 45-47) Peygamber ailesinden olmanın şartı, birlikte iyi işler yapmaktı; iyi işler yapmayan bir Peygamber yakını, aileden sayılamazdı. Nitekim Hz. Nuh’un sadece oğlu değil, kötü işler yapan karısı da hainliğinden dolayı azaba müstahak oldu. Tıpkı Hz. Lut’un karısı gibi...

Kur’ân’da Peygamber ailelerine ilişkin bu önemli vurgunun yanında bir diğeri de hemen her Peygamberde gözlenebilecek nesil kaygısıdır. Zekeriya aleyhisselam Rabbimizin katından tertemiz bir zürriyet istemişti. Hz. İbrahim ve oğlu İsmail aleyhimesselam “Rabbimiz neslimizden sana teslim olan bir ümmet çıkar” diye dua etmişlerdi. Yakup aleyhisselam oğullarına “benden sonra kulluğunuzu kime ve neye yapacaksınız?” diye sormuştu. Bütün peygamberlerin ortak ve temel kaygıları İbrahim aleyhisselam gibi nesillerinin namaz kılması ve Allah’a teslim olmuş kimseler olarak can vermeleriydi.

Kur’ân’ımız Peygamber ailelerini soy ve sop birlikteliğinden daha ziyade inanç ve değer ortaklığı olarak tarif eder ve bu değer ortaklığının özünü nesil kaygısı olarak işaretler. Buradan ailenin değerler temelinde tesis edilmesinin ve söz konusu değerlerin geriden gelen nesillere intikalinin önemli olduğunu söyleyebiliriz. Mukaddes ve manevi alana ait her şeyin altının oyulduğu bir vasatta değer temelli bir aileyi kurup sürdürmenin ne kadar zor olduğu izahtan varestedir. Ama bu bir varoluş zorunluluğudur; Rabbimiz bunu ister, kulluk bunu gerektirir.

Dosya konumuz işte bu gerekliliğin nasıl başarılacağını konu ediniyor. Değer temelli birliktelikleri geriden gelenlere nasıl intikal ettirebiliriz? Muhabbet ve marufun esas alındığı, değerlerin yaşandığı huzurlu bir aile yuvası aslında bu sorunun cevabıdır. Aile, her türlü zamane fitnesine karşı en sağlam mevzidir. Buradan yetişecek göz aydınlığı nesillere daha güzeli, daha iyisi ve daha kâmili için gayret edecekleri bir kulluk ufku verebilme çabası ise aileyi diri tutacak en önemli şarttır. İleriki sayfalarda yazıp, konuşup, cevabını aradıklarımız bu çabaya yöneltme niyetlidir.

Yeni dönemde abonelerimize vereceğimiz “Kitabımız Kur’ân-Muhtevası ve Faziletleri” isimli hediye kitabımızın baskısı tamamlanmak üzere. Umuyoruz ki bu müstesna eser ay sonuna doğru okuyucularımızın eline ulaşmaya başlayacaktır. Hediye kitabımızın kurtuluş rehberimiz Kur’ân’ımıza ilişkin rağbet ve alakayı artırması en büyük temennimizdir. Bu çerçevede kitabın müellifi Dr. Murat Kaya ile yaptığımız röportajı dikkatlerinize arz ederiz.

Hac ve Kurban iklimindeyiz; mübarek olsun. Hepinizin bayramını tebrik ediyor, bu güzel günlerin ümmetin ihyasına vesile olarak, ibret, tefekkür ve teslimiyetimizi artırmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz.

Bir sonraki sayıda buluşmak temennisiyle Allah’a emanet olunuz.