Heyecanını Yaşamadığımızı
Kimseye Anlatamayız
Dürüstlük insanın meftun olduğu bir yüceliğin adresidir. Bir tür aynadır, orada herkes erişmek istediği güzelliğin temaşası ile sermest olur.
Hırlı hırsız, arlı arsız herkesi kendisine hayran bırakan bir seviye, sözün en doğrusunu söyleyen, sözüne en çok sadık olan Rabbimizin ahlâkının bir tecellisidir. O ahlâkın pırıltısı bir kez gözüktü mü alır insanı can damarından yakalar. O yüzden
dürüst kimseyi herkes sever. Dürüstlük bu açıdan gönlü ihyânın en kestirme yoludur. Gönlü ihyâ ise şu dünya hayatında yapılacak en kârlı alışveriştir.
Dürüstlük ilâhî olanla doğrudan irtibat kurmayı sağlayan bir mü’min markasıdır. Herkes işareti ve simgesi ile bilinir; El-Emin olan En Güzel İnsan’ın ümmetinin şiarı, Müslümanlığın
şahsiyet simgesi dürüstlüktür. Rabbi ile hoşnut olmak isteyenin, O’nu hoşnut etmek isteyenin dürüstlükten başka tutacağı yol yoktur. Günde en az kırk defa hidayet talep ettiğimiz yol da bu yoldur zaten. Menfaatine uymasa da hep Hakkı tutup kaldırmak, her halde ve şartta dürüstlüğü muhafaza etmek, yalana hiçbir şekilde tevessül etmemek bu yolun gereğidir.
“Dürüstlük en kârlı ticarettir” kapağıyla çıktığımız bu sayımızın ilham kaynağı, geçtiğimiz ay dâr-ı bekâya irtihal eden Ahmet Ziylan ağabey oldu.
Ticaretini dürüstlük üzerine kurmuş bu kıymetli ağabeyimiz hayatında ne kârlı bir alışveriş yaptığını ortaya koyduğu insani, ilmî ve hayrî hizmetleri ile ispat etmişti. Ziylan ağabeyimize ve yine geçtiğimiz ay içerisinde vefat etmiş, dürüstlükleri, muhabbetleri ve samimiyetleri ile gönüllere girmiş Ahmet Ataç ve Ahmet Perek ağabeylerimize rahmet niyaz ediyoruz.
Altınoluk web sitemiz yenilendi. 400 sayıyı aşkın muazzam bir arşiv sözü 1 ve 0’ların mecrasında arayanlar için artık erişilebilir bir halde. Arşivimizin dijitale geçirilmesi noktasında islamveihsan.com ekibinin büyük katkısı oldu, kendilerine teşekkür ediyoruz.
Herkesin de fark ettiği gibi sözün mecrası artık dijitale kaymaya başladı. Her mecra kendi dili ve biçimi ile geliyor ve sözü kendi formatında talep ediyor. Matbu gittikçe kan kaybediyor; kalem, kâğıt, dergi ve kitap elimizden gidiyor. Buna oturup ağıt yakmak yerine sözü ulaştırmanın yeni vesilelerine yoğunlaşmamız lazım. Ağıt yakılacak iş; sözümüzün olmaması, kalmaması ve artık vardığı yeri sarsmamasıdır.
Heyecanını yaşamadığımızı kimseye anlatamayız.
Altınoluk’un sözü, kalbin ve zihnin birleştiği yerden yeşeren diri bir sözdür. Bu söze herkesin, özellikle de dijital mecralardan başkasını tanımayan yeni nesillerin ihtiyacı var. O yüzden dijitaldeki muhtevamızı zenginleştirmeye ve çeşitlendirmeye gayret edeceğiz.
Marifet Meclisleri isimli eserimizin dağıtımı devam ediyor. Bu kitap vesilesi ile bizimle yeni buluşacak, belki ilk defa Altınoluk ile tanışacak okurlarımız olacak; doğrusu onların heyecanlarını yüreğimizde hissediyoruz, hoş geldiler, safa verdiler. Bir sonraki sayımızda buluşmak temennisiyle hepinizi Allah’a emanet ediyoruz.