Kur’an, Şanımız ve Şerefimizdir
Ayasofya’da tam yüz sene sonra bir hafızlık icazet programı tertip edildi. Kapağa bu programdan bir fotoğraf koyduk. Objektifin gördükleri hâmil-i Kur’an olarak Hakkın bülbülü olmaya namzet İmam-Hatip Lisesi öğrencileri. Önlerinde ise onları tebrik ve tesîd için cemiyetlerine iştirak etmiş, dahası bu cemiyete tilaveti ile katkıda bulunmuş bir Cumhurbaşkanı var.
Ayasofya’daki hafızlık töreni Kur’an okumanın ve okutmanın yasaklandığı, fethin sembolü camisinin müzeye dönüştürüldüğü, yetkilisinin laikliğe aykırı diye Allah demekten bile imtina ettiği bir ülkenin nereden nereye geldiğini gösteren muhteşem bir hadisedir. Bu hadisenin fotoğrafını kapaktan vermemiz yüreğimizdeki hamd ve şükür hissimizi ifade edebilmek içindir. Milletimize bu sevinci yaşatan irade sahiplerine ve gencecik yaşlarında böyle bir hizmete talip olma şerefiyle öne çıkmış hâfızlarımıza teşekkür ederiz.
Ayasofya’da hâfız-ı Kur’an olma şerefine ermiş bu ve benzeri nesiller vatanın ve milletin teminatıdır. Vatan bizi tarif eden şeyse, vatan adımız, tarihimiz, iddiamız ve geleceğimizse işte Kur’an’a hizmetle hayatı şereflenecek bu neslin vatanı bizim için kıymetli kılan değerlerin müşahhas hali olduğunu söyleyebiliriz. Dün bu toprakları vatan yapan ecdadın fârik vasfı Kur’an’a hizmetti. Bugün de onların ahfadı yine Kur’an’a hizmetle temayüz ediyor.
Kur’an bu milletin şanı ve şerefidir. Millet Kur’an’a hizmet ettiği ölçüde izzet bulmuş, kınayanın kınamasına aldırmadan Din-i Mübin-i İslam’ın bayraktarlığı yaptığı ölçüde sevilmiş ve sevgi medeniyetinin merkezi olmuştur. Asırlar boyunca mazlumların, mağdurların ve Allah diyen herkesin hâmisi olmuş bu millete bugün tekrar aynı his ve heyecanla bakılıyorsa bunun sebebi kapaktaki fotoğrafın anlattığı mânâda aranmalıdır.
Bize bu sevinci yaşatanlar Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün öncülüğünde gerçekleştirilen Örgün Eğitimle Hafızlık Projesi’nin meyveleridir. Bu müstesna çalışmanın mahiyetini bizzat Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz Bey’e sorduk. Bir diğer mülakatımızı da kapaktaki hafızların okulu İTO Marmara Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden Hafızlık Programı Sorumlusu Hafız Faruk Tekeli ile yaptık. Her iki hocamıza da kıymetli tespitleri için teşekkür ediyoruz.
Yeni abone dönemimiz başlıyor. Bu sene okuyucularımıza muhterem Osman Nûri Topbaş hocamızın kaleme aldığı “Müslümanın Gönül Dünyası” isimli eseri hediye edeceğiz. Sağlık şartlarındaki sıkıntılar yüzünden vicahi görüşmelerin azaldığı bir zamanda bu eserin gönül âlemimizi şenlendirecek muhtevası ile hepimize iyi geleceğini ümit ediyoruz. Böyle güzide bir eserle bir sene boyunca her ay elinize ulaşacak Altınoluk, Şebnem ve Altınçocuk dergilerimizin abonelik ücretini de yeni dönemde 250 Türk Lirası olarak belirlemiş bulunuyoruz. Şartlarımızı zorlayarak yaptığımız bu düzenlemenin sizler tarafından anlayışla karşılanacağını ümit ediyor, yeni dönemde de birlikteliğimizin devam etmesini bekliyoruz.
Altınoluk dostluğu, gönül kıvamının ana gündem olduğu bir dostluktur. Bu dostluk zihnin ve kalbin kesiştiği yerden yeşeren bir neşe ve neşvede berdevam olmanın azmi ve gayreti ile bilinir. Biz kalbimizin hayatını, hayatımızın kalbine koymaya çalışırız. Yeni hediye kitabımız “Müslümanın Gönül Dünyası” bu dostluğu bir ömür devam ettirecek gönlün standartlarını ortaya koyan bir Altınoluk klasiğidir. Hocamıza yoğun programı arasında kaleme aldığı bu kıymetli eseri için teşekkür ediyor, hepimiz için istifadeye medar olmasını niyaz ediyoruz.
Kurban Bayramınızı tebrik eder, bayramın hepimize hayırlar getirmesini temenni ederiz. Bir sonraki sayımızda buluşmak ümidiyle Allah’a emanet olunuz.