Joseph Kessel’in, konusu Afganistan’da geçen, 1971’de sinemaya da uyarlanan Atlılar adlı bu romanı 1967 yılında yayımlanmıştı. Asya kıtasının göbeğinde, Hindikuş Dağları’yla ortadan ikiye kesilen bu büyük ülkede, yenileşmeyle birlikte hâlâ göçebe yaşamı sürüp gitmektedir. Afganlar, kentleşmeye alışamamakta, Afgan bozkırlarında at koşturmaya bayılmaktadırlar. Atlılar, Afganistan’da en sevilen oyun, atla oynanan buzkaşi oyunu ekseninde kurgulanmıştır. Bizdeki cirit oyununu andıran ama ciritten çok daha ağır, çok daha güç, içinde öldürmek de olan, atadan kalma geleneksel bir savaş oyunu; gerilim dolu seyirlik bir oyun. Bu oyun geleneğini sürdüren usta çopendozların en ünlüsü, bütün bir Asya kıtasında tanınan Tursen, artık yaşlanmış, köşesine çekilmiştir. Yerine oğlu Uraz geçmiştir. Oğul, babayı geçmişteki başarılarından, baba da oğlu kendini aşan ustalığından dolayı kıskanmaktadır. Romanın başkişilerinden biri de yaşlı bilge Gardi Geç’tir. Belleği akıl almaz ölçüde güçlü, “Cümle Âlemin Atası” diye anılan bu yaşlı bilge, bu usta anlatıcı, bütün Asya’yı dolaşmış, umulmadık yerlerde ortaya çıkıp birbirinden ilginç öyküler anlatmıştır.
Yaşamının büyük bir bölümünü farklı coğrafyaları arşınlayarak geçirmiş olan yazar, bu anlamda, yarattığı Gardi Geç’le de benzerlikler taşır. İçinde yaşadığı yüzyıla şekil veren olaylara tanıklık etmiş olan Kessel, bu tanıklığını yazılı düzlemde okurlarıyla paylaşmış, XX. yüzyılın usta anlatıcıları arasındaki yerini almıştır.