Nakşibendîlik asırlar boyu, Müslüman toplumları derinden etkileyebilecek manevî dinamizm ve sosyal tasavvur özelliğine sahiptir. Pek çok İslâm toplumu Nakşibendîliğin sunduğu adap, prensipler ve kurumlar sayesinde kendi medeniyetlerini inşa etmeye çalışmıştır. Kurucu ilkeleri gereği, içinde bulunduğu toplumun bütünleşmesine azami gayret gösteren Nakşibendîlik sahip olduğu değerler, kurumlar ve sosyal ağları vasıtasıyla tecdit hareketlerini başlatarak toplumun yeniden yapılanmasını sağlamıştır. Nakşibendîlik, Kur’ân ve Sünnetten ayrılmamayı İslam toplumunun bekâsı ve vahdeti için bir şart olarak görmekle birlikte tarikatı ve hakikati de şeriatın tamamlayıcısı olarak değerlendirmiştir. Nakşibendîliğin sosyal ağı Hâlidî Nakşibendîliği’nde daha da belirgin hal almış, Hâlidî şeyhlerinin organizasyon becerileri sayesinde tarikat kısa zamanda Mezopotamya, Anadolu ve Kafkaslarda yayılmıştır.