Sevgili Arkadaşlar;
“Dersler nasıl gidiyor?”, “Karneyi aldın mı; teşekkür, takdir var mı?”
Sık sık böyle sorularla karşılaştığınızı biliyorum. Peki, bu durumdan sıkılıyor musunuz? Durun, siz fikrinizi söylemeden bir kıssa anlatayım: Hazırcevap bir adam: “Nasılsın?” diye sorulduğunda: “Adamına göre!” dermiş. Sorulan bir sorudan sıkılıp sıkılmama adamına göre değişir değil mi? Çünkü okulda izin olursa karnede yüzün olur. Hatta yüzün güler.
Düşünce Arkadaşlar;
Bazı insanlar için; “Köle gibi çalışıyor.” derler. Zenginin altın ve mücevheri ne kadar kıymetliyse çalışanın alın teri de o kadar kıymetlidir. Yuvasına sıcacık bir ekmek götürünce bütün yorgunluğu çıkar. Sözün kısası: Çalışmanın kölesi olmadan kazancın efendisi olamayız.
Aziz Dostlar;
Bir çiftçi varmış, tembel mi tembel! Tarlasına buğdayı ekmiş, yan gelip yatmış. Herkes tarlasıyla uğraşırken o, keyfine bakmış. Hasat zamanı gelmiş, buğdaylar harman yerine yığılmış. Bizim çiftçinin ürünü komşularının üçte biri kadarmış. Bunu gören atalarımız; “Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz.” demişler.
Kıymetli Evlatlarım;
Unutmadan hatırlatayım: “Dünya, âhiretin tarlasıdır.” Âhirette rahat etmek istiyorsak burada gayret etmeliyiz. Nasıl mı? Bunun anahtarını da biz verelim:
“Kullukta izi olmayanın cennette yüzü olmaz.”
Yüce Mevlâ, iki cihanda yüzünüzü güldürsün, canlarım benim.