Sevgili Arkadaşlar,
Son zamanlarda ne kadar aceleci olduk farkında mısınız? Hız ve haz çağında yaşadığımızdan olsa gerek, her isteğimizin çabucak olmasını istiyoruz. Arzumuza ulaşamayınca üzülüyor hatta hayata küsüyoruz.
Hikâye Dostları,
Hükümdarın birisi avlanmayı çok severmiş. Bir av sırasında tüfek elinde patlamış ve başparmağı kopmuş. Yanındaki arkadaşı; “Bunda da var bir hayır.” demiş. Tabii doğru zindana gönderilmiş. Parmağı iyileşince hükümdar avlanmaya devam etmiş. Bir gün yolu yamyamların yurduna düşmüş. Onu yakalayan yamyamlar, parmağı yok diye serbest bırakmışlar.
Hükümdar, ülkesine döner dönmez zindandaki arkadaşının yanına gidip özür dilemiş. Arkadaşı; “Benim hapse atılmamda da bir hayır var hükümdarım. Yamyamlar sizi yakaladığında yanınızda olsaydım neler olurdu?” demiş.
Aziz Kardeşler,
Atalarımız; “Aç, doymam; tok, acıkmam sanır.” demişler. Biz ne yapalım o zaman? Acıkınca sabredelim, doyunca şükredelim. Çalışıp gayret ettikten sonra diyelim ki:
Mevlâ görelim n’eyler?
N’eylerse güzel eyler.
Kıymetli Gençler,
Evet, hedeflerimiz olsun; ona ulaşmak için gayret de edelim ama takdiri Allahımıza bırakalım. Buna tevekkül diyoruz. Bizim şer sandığımızdan hayır, hayır sandığımızdan şer çıkabilir.