Sevgili Dostlar,
İnsanoğlu yaratıldıktan sonra en büyük zorluğu hep ayaklar çekmiş. Karda, kışta, dağda, taşta yürümekten perişan olmuşlar. Önce ayakların altına deri bağlanmış. Sonra çarık ve ayakkabı bulunmuş da biraz rahatlamış gariplerim.
Gezgin Gençler,
Ayak rahatlamış ama Dünya çok büyük ve çok geniş olduğu için ayaklar yorulmaya devam etmiş. “Çamlıbel’den çıktım yayan,/Dayan dizlerim de dayan.” türküsü bile derman olmamış dertlerine. Bunun üzerine yabani hayvanları, özellikle atları evcilleştirmiş insanoğlu. Bir de tekerlek ve arabayı bulunca işler iyice kolaylaşmış.
Uçarı Arkadaşlar,
Gemiler, arabalar uzağı yakın etmiş ama insanoğlu aceleciymiş. Gideceği yere uçarak gitmek istemiş. Bu hayali duyan bazıları gülmüş ama uçak bulununca onlar da uçağa binmekten geri durmamışlar. Bu gelişmeler nasıl mı olmuş? İnsanın aklını kullanmasıyla… Çünkü akıl, Allah’ın bizlere verdiği en büyük nimet. Bu nimetin kıymetini bilmezsek ne olur? Ne olacak? “Akılsız başın cezasını ayak çeker.”
Kıymetli Gençler,
Size boş durmak yakışmaz. “Çalışan demir ışıldar.” demiş atalarımız. Öyleyse her zaman beynimizi çalıştıralım ve ilk iş olarak da bize bu nimeti veren Allah’ımıza şükredelim.
Neşeli Dostlar,
Fıkra bu ya! Bir gün bazı beyinler satışa çıkarılmış. Bilginlerin beyinlerine beş yüz ila bin lira arasında fiyat koymuşlar. Ayrı bir yerdeki beyni de bir milyona satışa çıkarmışlar. Farkın sebebi sorulunca, “Bilginlerin beyni çok çalıştığı için yıpranmış ama bu beyin sıfır kilometre!” demişler.