Aziz Dostlar,
Evlenmek üzere olan bir genç, nişanlısıyla mobilya mağazasına gitmiş. Gördükleri eşyalar çok güzelmiş. Hepsinden almaya karar vermişler. Sıra ödemeye gelince delikanlı elini cüzdanına atmış; cüzdan boşmuş. Nişanlısının yanında gencin boynu bükülmüş.
Kıymetli Arkadaşlar,
Öğrencinin biri, kopya çekerek; sağındakine, solundakine bakarak liseyi bitirmiş. Sıra üniversite sınavlarına gelmiş. Kopya çekme imkânı yokmuş, etrafındakilerin soru kitapçıkları da farklıymış. Sınav sonuçları açıklanmış, puan hanesi boş kalmış. Ailesi ve arkadaşlarına karşı bizim gencin boynu bükülmüş.
Sevgili Öğrenciler,
Kendine çok güvenen bir adam varmış. Her işini başarıyla sonuçlandırırmış. Kimseden yardım istemez, kendisinden yardım isteyenleri geri çevirir ve küçümsermiş. Aradan zaman geçmiş, zor günler çalmış kapısını. Yardım istemek için etrafına bakmış. Çevresinde kimse yokmuş. Boynu bükülmüş, gözlerinden yaşlar dökülmüş.
Değerli Gençler,
Atalarımız, “Boş çuval dik durmaz.” demişler. Hayat yolunda neye ihtiyacımız varsa onları heybemize doldurmalıyız. Heybenin bir gözünde helalinden kazandığımız paralar olmalı, diğerinde bilgilerimiz, bir diğerinde dostluklarımız… Hazırlıklı olalım ki alnımız ak, başımız dik, sırtımız pek olsun. Ne dersiniz? Heybelerimizi doldurmaya başlayalım mı?
Haydi, Allah kolaylık versin.