Bilenler bilirler ki sevgi denen sözcük, bütün doğrulukların, iyiliklerin ve güzelliklerin biricik anasıdır. Bir başka deyişle sevgi; özgürlüğün, adaletin ve barışın en temel yakıtıdır. Gücüdür. Işığıdır.
İşte bu romanda sevginin, sevmenin nelere kadir olduğuna, doğanın dile gelip dillenerek nasıl bir aşk çığlığına dönüştüğüne, sıradan diye görüp geçtiğimiz insanların da nasıl sıra dışı bir sevgi yaşadıklarına tanık olacağız.
Sözün özü; bu roman evrensel, özgün, bilgelik dolu, keyif dolu, lirik bir edebî yolculuğa davettir. Zihinlere giydirilen o kadim ve modern örtülere, bir tür başkaldırıdır.
“Böyle Bırakıp Gitme Beni” romanı, hepimizin içindeki o iyi ve kötünün, güzel ve çirkinin, doğru ve yanlışın sorgulanmasıdır.
Bu roman, edebî bir dille sunulan bir tür bilgelik sofrası; yani evrensel, özgür ve özgün bir akla yeni, yepyeni, şiirsel bir yolculuktur.