Varşova'da iki gün geçti bile.
Ne kadar yadırgatıcı, aşina, bildik, tanıdık ve yabancı, yakın ve o kadar uzak!
Saksonya Bahçeleri, Krakow Bulvarı, Yeni Dünya Sokağı, Kudüs Caddesi, Meçhul Asker Anıtı...
Ilık güneşli bir gökyüzünün altında gezinen Polonyalılar, otobüs duraklarında bekleyen memurlar, çocuklarını yönlendiren anneler... Sadece Lehçe konuşulan bir ülke. Çocukluğum, genç kızlığım ve yitirdiğim düşler ülkesindeyim yine.
Kentin görüntüsünü, evlerini ve havasını içime çekiyorum. Anılarımla kuşatıldım. Tüm benliğimle öylesine yakınım ki Varşova'ya. Kirpiklerimin gerisinde gözyaşlarım, boğum boğum düğümlenen boğazım. Ama burada, Saksonya Bahçeleri'nin girişinde, gözyaşlarım değişik akıyor. Bunlar çocukluğumun ırmağı...