Denize, toprağa, tarihe ve insana dair.
Ege insanının doğayla, tarihle, efsanelerle beslenen hayatı, coğrafyamızın kangren olmuş adaletsizlik, gelir eşitsizliği sorunlarıyla harmanlanıyor, bir ada ve deniz hikâyesi olarak karşımıza çıkıyor. İzmir’in de yer yer bir karakter gibi karşımıza çıktığı bir dönem romanı olan Deli İbram Divanı, deniz edebiyatımızın klasikleri arasına girmeye aday.
Fabrikanın bacasının tüttüğü ilk gün başladılar can almaya. Dişlerine kan değmiş kurt sürüsü gibi denize daldılar. Yaş almış demediler, küçük demediler, yavrulama zamanı demediler. Köstence’nin göğü yağ kokusuyla doldu. İnsanlar öğürerek gezer oldu. Süngüyle vurmak başka ama tüfekle avlanmak dayanılır değildi. O tarraka, o gümbürtü! Dağlara kaçtım kaç defa. Mağaralara girdim. Solucanlarla çıyanlarla geçirdim günlerimi. Ama sabah olup gün doğunca o sesler yine her yanı tutuyordu.
#ada #deniz #balıkçılar #dalyan #söylence #izmir #adalet #intikam
---
Deli İbram Divanı’na ilgi duyanlar için ek öneriler: Ahmet Büke: Yüklük, Başar Başarır: Dolunay İki Gece Sürer, Oya Baydar: Çöplüğün Generali, Fadime Uslu: Ay Eskir Gün Işırken
---
AHMET BÜKE, 1970’te Manisa’nın Gördes ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Gördes’te, liseyi İzmir Atatürk Lisesi’nde bitirdi. Bir süre ODTÜ Jeoloji Mühendisliği’nde okudu. 1997’de Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nden mezun oldu. Öyküleri E, Adam Öykü, Ünlem, Patika, İmge Öyküler, Özgür Edebiyat, Eşik Cini, Notos Öykü, yeniyazı, ğ, Sus, Har gibi edebiyat dergilerinde yayımlandı. 2004’te İzmir Postası’nın Adamları’nı, 2006’da Çiğdem Külahı’nı, 2008’de Alnı Mavide’yi (2008 Oğuz Atay Öykü Ödülü), 2010’da Kumrunun Gördüğü’nü (2011 Sait Faik Hikâye Armağanı), 2011’de Ekmek ve Zeytin’i, 2012’de Cazibe İstasyonu’nu, 2014’te Yüklük’ü, 2019’da Varamayan’ı yayımladı.