Sekiz yıllık beraberliğimize Bahar sayımızla devam ediyoruz. Bu sayıda defalarca kulaklarımızda çınlayan ama gönüllerimize daha onlarca defa işlemesine muhtaç olduğumuz bir düsturu anlamaya, anlatmaya ve anlamını idrak etmeye gayret ettik: “Mü’minler Ancak Kardeştir.”- Hucurat Suresi, 10. ayet-i kerime İman ettiğimiz, “mü’minim elhamdülillah” dediğimiz sürece; ashab-ı kiram örneğimiz, Ümmet-i Muhammed kimliğimiz olduğu müddetçe kardeşiz. Levh-i Mahfuz’da belirlenmiş ismimiz. Kan bağını, karın bağını çoktan aşmış bağlarımız.
Biz, mü’miniz; mü’min olduğumuz için de kardeşiz. Medine’de yapılmış bir akdi kıyamet sabahına kadar korumakla mükellefiz.
Zamanı, mekânı, ülkeleri, coğrafyaları, nefisleri aşmış bir kardeşlik için, bu kardeşliğe heyecan oluşturması için tıkladık bu defa klavyelere. “İman Kardeşliği”ni Nureddin Yıldız Hocamız’dan, “Kardeşliği Zedeleyen Etkenleri” M. Salih Beşir’den, “Kur’an’ımızda Kardeşlik Mefhumu”nu Ayşe Aksoy’dan, Ensar-Muhacirin kardeşlikle “Ateş Çukurundan Kurtuluş”unu Büşra Kızılgöz’den dinliyoruz.
Fakat bu kadarla bitmiyor. Hani birbirimizi sevmedikçe iman etmiş olmuyoruz, iman etmedikçe de cennete giremiyoruz ya… Hani kardeşliğimiz Arş’ın gölgesinde misafir olmaya aday olmamız için yeterli ya… O nedenle Beyzanur Sevimli’nin çağrısıyla “Dön! Bir Daha Bak!” diyoruz. O nedenle Feyzanur Taştekne’nin kalemiyle “Çocuklara Kardeşlik Duygusu Nasıl Aşılanır?” sorusuna da cevap bulmaya çalışıyoruz. Ve hayatla kardeşliğimizi bağdaştırma gayemize bir yenisini daha ekleyerek ibadetlerimizle kardeşliğimizi aynı noktada buluşturmak gayemizi Sündüs Keleş’ten “Dört Temelimizin Kardeşliğe Yansımaları” başlığıyla okuyoruz. Ve Vildan Kırbaç’la kardeşliğimiz için “Her Şeye Değer” diyoruz.
Hayatın içinde bütün mahlûkatla beraber yaşamaya mecbur ve muhtaç olduğumuz gibi Dinimiz’i de mü’min kardeşlerimizle beraber yaşamaya, Rabbimiz’in ipini hep beraber sımsıkı tutmaya mecbur ve muhtacız. Ekseriyetini bu duygularla
oluşturduğumuz ve “Kıyamete Kadar Kardeşiz” sloganıyla yola çıktığımız bu sayımızla kıyamet günü cennetin kapılarına beraber yöneleceğimiz kardeşlerimize, cennetten önce bir nidayı duyurmak isteriz: Selamünaleyküm!