Alaturka/alafranga ikilemi, Türkiye’de tartışıldığı kelimeler değişse de canlılığını kaybetmemiş bir mesele. Hâlâ sürüyor ve kendini hayatın tüm alanlarında hissettiriyor. Yazar, ilk roman denemelerinden biri sayılan bu roman vesilesiyle; hayatiyetini koruyan bir soru olarak “Biz Kimiz?” sorusunun köklerine doğru bir yolculuğa çıkıyor.
Kuvvetli mizahı ve hoş bir akışı olan kitap, zamanın İstanbulu’nda gündelik hayatın nasıl olduğuna dair sahnelerle örülü olmasının yanı sıra Osmanlı’da köle/cariye algısına dair yanlış kanaatlerin hakikatten ne kadar farklı olduğunu göstermesi itibarıyla da önemlidir.