Tevfik Uyar’ın ikinci bilimkurgu öykü kitabı olan Firardan Sonra, “Tek Kişilik Firar” sonrasındaki bilimkurgu öykülerini barındırıyor.
“Tanrıların karar almadan önce uzun uzun tartıştıkları inancı Keplerliler için demokrasiyi dini bir mesele haline getiriyordu. Basit kararlar bile açık oturum benzeri toplantılarla alınır, kimi kritik kararlarda oyçokluğu değil oybirliği aranırdı. Şahit olduğum bir tanesinde, Zelele Irmağı’nın sürükleyip getirdiği bir fogu ağacının (hem tohumları hem de meyvesi tüketilebilen kıymetli bir ağaç) artık kendilerinin mi yoksa hâlâ yukarı köylülerin mi olduğunu tam bir gün boyunca tartışmışlardı.
Ben “tartışmışlar” dediğimde gözünüzün önüne çalınan çeneler gelmesin. Kepler 22b’deki evrim bizdekiyle aynı yolu tutmadığından bu hayal hatalıdır. Keplerli tüm hayvanlar seslerini bizimkine benzer ses tellerinde oluştursalar da sesi dışarıya verdikleri organları, beslenmek için kullandıkları ağızları değil, kulaklarıdır. Bunun bir sonucu olarak da konuşurken sadece kendi seslerini duyabilirler. Tartışma tutkularını tanrılarla açıklasalar da bu adetin esas kaynağı mitolojileri değil anatomik imkânsızlıklarıdır. Ses, dışarı çıkarken dudak ve dil benzeri yapılarla değil de kasılma kabiliyetine sahip “ses borusunda” henüz yoldayken şekillendiğinden, Keplerlilerin iletişimi biz insanlara ilk başta mırıldanmadan ibaretmiş gibi gelir. Kulaklarımız zamanla alışır.”