Gece Tabloları, Aydınlanmacı aklın "bilinmeyen" olarak damgaladığı, ürkütücü bulduğu için hayatın dışına attığı dünyalara kapı aralıyor. Bu öyküler okurunu uçurumun kenarındaki hastalıklı ruhların, suçun ve kötülüğün, fantazmanın ve deliliğin, doğaüstünün ve bilinmezin dünyasına taşıyor.
Geceyi mekân edinen öyküler değil bunlar; gecenin karanlığını gündüze taşıyan, dolayısıyla da insanı kendi karanlığına hapsederek geceyi büyüten, uzatan, sürekli kılan öyküler... Kitabı oluşturan sekiz öyküden her biri, bu açıdan insan ruhunun en dip, en kuytu köşelerine ayrı bir noktadan ışık tutuyor. Resmin bütünündeyse Hoffmann’ın sonsuz gecemize yüklediği anlam var.
Gece Tabloları’nın ilk öyküsü "Kum Adam", yayınlanmasından yüz yıl sonra Freud’un "tekinsiz" kavramını oluşturmasına zemin hazırlamış; Freud aynı adlı ünlü makalesinde Hoffmann’ın bu öykülerde geceye yüklediği anlamı, tüm karmaşasıyla modern kültürün insan ruhundaki tezahürü şeklinde ele almıştır.
Öykülerini, gerçekliğinden şüphe duyulmadan hayalle bezeyen E.T.A. Hoffmann’ın eserleri, fantastik realizmin başyapıtlarıdır.