Birkaç sene önce, bizim iki küçük yavruyla sevdiğim bir büyüğümün yanındaydım. Çocuklar durmadılar, bir o yana bir bu yana zıpladılar, hopladılar, birbirleriyle çekiştiler. Konu konuyu açarken, biraz da yorulmuş bir hâl ile şöyle dedim:
- Efendim, bizim çocuklar da çok hareketli, epey dövüştükleri, hiç yerlerinde durmadıkları oluyor, ne yapacağımı şaşırmış durumdayım.
Bu sözüm üzerine gülümsedi ve “hayır, düşündüğün gibi değil” manasında başını sağa sola salladı, ardından da şöyle bir yorumda bulundu:
- Seninle ilgisi yok bu meselenin, onlar Hz. Ömer meşrepli insanlara ihtiyaç duyulacak bir dönem için yetişiyorlar, tecelli böyle, dert etme boşuna!!
Doğrusu böyle bir yorumu ilk başta garipsemiştim, “Allah, Allah” demiştim içimden. Lakin doğru olabilme ihtimali de gözüme uzak görünmemiş, gerçekten de öyle olabilir demiştim kendi kendime.
Aradan seneler geçti, iki gün önce bu hadiseyi hatırladım. “Acaba doğru olabilir mi?” diye yeniden düşündüm ve sosyal medya hesabım üzerinden şöyle bir mini anket yaptım, takipçilerime “Dört büyük halifeden hangisini kendi meşrebinize daha yakın hissediyorsunuz?” diye sordum.
Toplamda 1224 kişi katıldı ankete, sonuçlar büyük çoğunluğun öncelikli olarak Hz. Ömer’i tercih ettiğini gösteriyor.
Hz. Ömer %42 (514 Kişi)
Hz. Ebubekir %34 (416 Kişi)
Hz. Ali %13 (159 Kişi)
Hz. Osman %11 (135 Kişi)
Şahsi bir hatıradan ve homojen sayılabilecek bir toplulukla ilgili verilerden yola çıkarak genellemeler yapacak değilim. Lakin, gerçekten de Hz. Ömer (ra) meşrepli gençlerin sayısının çoğaldığını varsayarsak, geleceğin dünyasını okuma adına şu çıkarımlarda bulunabiliriz:
* Gençler dünya tarihinde adalet timsali olan Hz. Ömer Efendimizin şahsında “adalet”i önemsiyor, her şeyin önünde tutuyor, bu konuda çok hassaslar.
* Hz. Ömer’deki iman cesareti, Hakk’ın safındaki korkusuz ve dik duruşu yarınlarımızı inşa edecek büyük özelliklerdendir.
* Abdullah bin Mes’ud (r.a.) şöyle der: “Hz. Ömer’in ilmi terazinin bir kefesine, yeryüzündekilerin ilmi de öteki kefesine konsa, Ömer’in (r.a.) ilmi ağır basardı. O, aramızda Allah’ı en iyi tanıyan, Allah’ın kitabını en güzel okuyup anlayan ve dinde derin anlayış sahibi olandı.” Dilerim Hz. Ömer’in firasetinden, ileri görüşlülüğünden hissemiz bol olur.
* Halife seçildiğinde şunları söylemişti: “Büyüklük Cenâb-ı Hakk’a mahsustur. Kulların büyüklenmeye hakları yoktur. Hiçbiriniz, ‘Ömer halife olunca değişti.’ demesin! Ben hakkı kendi nefsimden önce düşünürüm. Onu daima başa alırım. Yaptığım işleri de size açıklarım. İçinizden haksızlığa uğrayan ve kendisine zulmedilen olursa bana haber versin. Çünkü ben de sizin gibi bir insanım. Siz söylemezseniz ben bilemem.” Dilerim hakkı her daim üstün tutmak, güçlü dahi olsa mütevazi davranmak, geleceğin gençlerinin de en büyük şiarı olur.
* Hz. Ömer Efendimiz, Fırat Nehri kenarında bir koyun kaybolsa, onun hesabını dahi Allah’ın kendinden soracağına inanıyordu. Kendisindeki bu sorumluluk duygusu biz gençlerde de açığa çıkarsa yarınlarımız adına ümitli olabiliriz.
***
Türkiye büyük bir seçimi geride bıraktı, siyasi tarihimizdeki dönüm noktalarından biri yaşandı. Neticenin vatanımız, milletimiz ve tüm insanlık adına hayırlara vesile olmasını dileriz. Dileğim çokça siyasetle şişen başlarımız biraz rahatlar, kısır tartışmalarla dolu kalbimiz ferahlar ve birçok alanda inkişafa vesile olacak çalışmalara, hizmetlere odaklanırız, özellikle gençler olarak. Buna çok ihtiyaç var, enerjimizi hayırlara harcamak zorundayız. Allah nasip ederse izzetli, ahlaklı, bilgili, zalimlerin nefret ettiği, mazlumların çokça seveceği, kınayanın kınamasından korkmayan, peygamberlerin izinde yürüyen “dertli” bir gençliğin hayaliyle koşturmaya gayret edeceğiz.
Seçimde ortaya çıkan sonuçlar, sosyal medya ve sosyal meydan arasındaki açığın, algı ve olgu makasındaki büyümenin de ibretlik göstergesi oldu bir bakıma. Sosyal medyada çoğunluğu genç olan büyük bir kitle var ve her geçen gün orada yeni bir dünya, farklı bir evren oluşturuluyor. Biz bu ay, vaktinin büyük çoğunluğunu sosyal medyada geçiren genç dostlarımızın kalp ve zihin dünyasını hem olumlu hem de olumsuz manada etkileyen, hazırladıkları video içeriklerle dikkatleri üzerine çeken Youtuber’lar konusuna dikkat çekmeye çalıştık, konuyu enine boyuna masaya yatırmaya gayret ettik, her zaman olduğu gibi iyinin cazibesini artırmayı, kötülüğe mani olmayı diledik.