ANASAYFA POPÜLER E-KİTAPLAR YENİ E-KİTAPLAR YAYINCILAR KATEGORİLER

Genç - Sayı 151

Kolektif Erkam Yayınları


50,00 TL

Satın al

Bu e-kitap için kiralama seçeneği mevcut değil.


Okuyabileceğiniz formatlar

PDF formatı
Okuyabileceğiniz platformlar


Künye


Ürün Kodu
2071234627255

ISBN
-

ISBN (Basılı Kitap)
-

Yayınlanma Tarihi
2019-04

Sayfa Sayısı
76

Dergi
Genç (2019-04) #151

Dil
Türkçe

Kategoriler
DİN / İslam / Genel

Kitap Hakkında

CAMİLERİ GENÇLEŞTİRELİM, VAR MISIN?

Geçtiğimiz ay, dergimiz baskıya gitmeden önce, İkitelli’deki Erkam Yayınları’nın merkezinde, öğle namazı için mescitte toplanmıştık. Kıymetli Abdullah Sert Abimiz, farza durmadan önce, henüz inşaat aşamasında olan ve bulunduğumuz noktadan rahatça görülebilen camiye doğru bakıp şöyle dedi:

​- Görüyor musunuz, çalışanlardan biri inşaat alanında namaz kılıyor, tam fotoğraflık manzara.

​Hep birlikte pencereye yöneldik, caminin inşaatında çalışan o işçinin henüz beton halindeki düzlükte namaz kılışını seyrettik. O sırada, Mehmet Lütfi Arslan Abimiz şöyle dedi:

​- Her iki manada da camiyi imar ediyor.

​Bu sözü manidar bulan Abdullah Abi “pek güzel söylediniz” şeklinde tebessümle mukabelede bulundu. Yani o işçinin elleriyle camiyi madden inşa ettiği gibi namazıyla, duasıyla, zikriyle de camiyi manen ihya etmiş olduğunu tasdik etmiş oldu.

​Güzel bir tevafuktu bu, çünkü dergimizin bu sayısı camilerin her iki manada da imarı üzerine şekillendi büyük oranda. Bir yanda ülkemizde ve dünyanın çeşitli yerlerinde yeni imar edilen birbirinden güzel camilerin sevincini yaşıyoruz, diğer yanda camileri ihya etmek üzere gayret ve heyecan içinde olan bir gençliğin varlığıyla mutlu oluyoruz. Maddi imarı eğer manen ihya takip etmezse, maksat hâsıl olmamış, bir şeyler eksik kalmış olur. Yeryüzüne rahmet tohumları gibi serpilen camileri aktif katılımımızla gençleştirmezsek eğer, arzu edilen inkişaf gerçekleşmez. Çünkü camiler zikrin, fikrin, şükrün, hayrın, bereketin, aşkın, aşkınlığın, duanın, ibadetin, vecdin, uzletin, yakarışın, ilmin, merhametin, sevginin, istişarenin, dostluğun, yardımlaşmanın eşsiz mekanlarıdır. Çünkü camiler kardeşliği öğretir, millet olmayı sağlar, ümmet olduğumuzu hatırlatır.

​Dileriz bu dosyamız, camilerin her anlamda gençleşmesine, dinçleşmesine, canlanmasına; her bakımdan imar ve ihya edilmesine vesile olur.

***

​ Yeni Zelanda’da şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza şifa, acılı ailelerine sabır dileriz. Şunu herkes bilmeli ki bu terör hadisesi yeryüzünün tüm Müslümanları olarak gayretimizi artırdı, son nefesimize kadar dünyanın tüm zalimleriyle mücadele etme azmimizi biledi. Her anlamda gayreti şiar edinip, tüm zalimlerin, tüm teröristlerin, tüm vahşilerin karşısında olacağız nasipse. Allah’ım sen güç ve kuvvet ver bizlere.

​Müslümanlar olarak birbirimizle didişmeyelim, küçük meselelerde yıpratmayalım kendimizi. İslam düşmanları ve şeytanın yandaşları, korkunç terör eylemleri, akıl almaz kötülükler peşinde, gelin el ele, gönül gönüle verelim, bir ve beraber olalım, yeryüzünde insanlığın öncüsü olmaya çalışalım.

​Yeni Zelanda’da kardeşlerimiz bir camide katledildi, bu hadiseye sevinen tüm zalimlere verilecek en güzel cevap, yeryüzündeki tüm camilerin biz Müslümanlar tarafından aşkla, vecdle ihya edilmesidir, bütün secde yerlerinin göğsü iman dolu gençlerle dolup taşması ve gençleşmesidir. “Bir ölür, bin diriliriz” sözündeki hakikati, camilere koşarak yeniden göstermenin tam zamanıdır.

​Hakiki bir Müslüman bulunduğu her yerde fazilet olarak bütün insanlığa bedeldir. Herkes etki alanı içinde diri dursun, çok çalışsın, gönlünü beslesin, zihnini geliştirsin, ufkunu büyütsün. Bir insan bir âleme bedeldir, İbrahim Peygamber tek başına bir ümmet yüreği taşıyordu. Görürüz ya da göremeyiz dert değil, Müslümanların izzeti için daima gayret edelim. Allah Peygamberlere verdiği sözden dönmez, kendi nurunu tamamlayacak muhakkak. Dilerim biz de bu uğurda ömür geçiririz, kısacık hayatımızı imanla süsler, Allah yolunda gayretle şereflendiririz.

​Son olarak; Tüm zalimlerden nefret etmeyen, tüm mazlumlardan yana olmayan, hakiki bir “genç” değildir. Peygamber Efendimiz’in, henüz üzerine nübüvvet güneşi doğmadan evvel, gençliğinde Hılfu’l-Fudûl’a dahil oluşu, yani Erdemliler Cemiyeti’ne katılması, her haksızlığın karşısında ve her mazlumun yanında olacağına dair “ben de varım” beyanında bulunması, nasıl bir insanlık mayası taşıdığına dair muhteşem bir örnekliktir bizler için. O’nun izinde yürüyebilenlere selam ve müjdeler olsun..

​Mayıs ayında görüşmek üzere.

​Muhabbetle, izzetle ve cami aşkıyla...