“Sen Aşkı Bilir misin?”
Yıllar önce, genç bir kardeşim, büyük bir aşka tutulmuş, yüreği adeta yerinden kopacak gibi olmuştu. Sermest bir vaziyette bulutların üstünde geziyor, sanki bu âlemde yaşamıyor gibiydi. Sevinçten buğulanan gözlerini kısarak, “Sen aşkı bilir misin abi?” diye sormuştu bana. Ben de ondaki tecelliyi iyice anlamak için önce susmuştum, biraz bekledikten sonra da gülümseyerek “nasıl bir şey anlatsana biraz” demiştim. Mesleğinde kırk seneyi devirmiş usta edasıyla, şu tatlı cevabı vermişti:
- Uyumuyorsun, acıkmıyorsun, hiç unutmuyorsun...
Ne kadar hoş bir tarifti gerçekten. Hayatın bütün normallerini alt üst eden, yeniden bir oluş hâlinin tasviriydi adeta. Kalpler arası sonsuz ve kesintisiz akış, meleklerin hâlinden pay alış...
Bir başka âşık kardeşim ise, yüreğini yakıp yandıran sevdasını şu eşsiz cümlelerle ifade etmişti:
- Öyle bir hâldeyim ki aşkın bütün mükafatı peşin verilmiş gibi, seviyorum ya, içim içime sığmıyor, coşkun bir ırmak gibi akasım geliyor alemde. Tüm hücrelerimde iyilik hissi ve merhamet var sanki.
Bu iki kardeşim de zamane Mecnunlarıydılar bir bakıma, hayatlarına aşktan nasip düşmüş, hâlden hâle girip çıkmışlardı.
Bugün hayatlarımızda büyük bir aşk eksikliği var, buna hüzünle şahitlik ediyoruz.
İşini aşkla yapan insanlara hasretiz, öğrencisini aşkla eğitme derdinde olan eğitimcileri arıyor gözlerimiz. Birbirine sımsıkı bağlı dostluklar azalıyor, yuvalar aşksızlıktan yıkılıyor.
Yunus Emre Hazretleri “aşk gelince cümle eksikler biter” demişti asırlar öncesinde. Ne önemli bir vurgu bu, yeniden üzerine derin derin düşünmek zorundayız. Aşk bütün eksikleri, kusurları, kötülükleri değiştirebilme gücüne sahip sihirli bir iksir adeta. Bizi bizden alıp aşkınlığa taşıyacak olan kutlu burağımız bir bakıma.
Bu sayımız yüreğimizi genişletsin, bakışımızı büyütsün, kalbimizi coştursun istiyoruz. Madem ezelden aşk ile geldik bu âleme, içimizdeki o sonsuz sevgiyi, o tılsımlı hakikati yeniden keşfetmek ve ortaya çıkarmak zorundayız.
Aşk bizi aşkınlığa taşıyacak, Allah’a götürecek. Müminlerin Allah’a olan sevgisi çok şiddetlidir, madem hakikat bu, içimizdeki şiddetli sevgiyi yani aşkı ne yapıp edip harlamanın, çoğaltmanın yolunu bulmalıyız. Gözlerimizin içi gülmeli, hâl ve hareketlerimiz âleme fazilet saçmalı. Aşksız bunu başarabilmek imkansızdır.
İslam aşk dinidir, hayatımızın her anına yayabileceğimiz büyüklükte bir sevda çağrısıdır. Bizi yakıp yandıran bu sevda, Allah’ın kalbimize bahşettiği en büyük lütuflardan biridir. “Çok Seven” ve “Çok Sevilen” bir Rabbin kullarıyız, zerrelerimiz dahi ilahi sevgiyle yıkanmış.
Binbir renkli çiçeğin açtığı, kelebeklerin tebessüm ettiği, güneş ışıklarının kalbe umut serptiği, suların menekşelendiği şu eşsiz ilkbahar günlerinde, kainattan ilham alıp yüreğimizi sevgiye, aşka açabilirsek ne mutlu bizlere.
Dosyamız, aşka ve aşkınlığa açıktan bir davettir, icabet edebilen yüreklere selam olsun.
Hediye Kitabımıza Büyük İlgi
Dergimize abone olanlara hediye etmiş olduğumuz, Prof. Dr. Soner Duman Hocamızın “Allahım Sorularım Var” isimli kıymetli eseri okuyucularımıza ulaşmaya devam ediyor. Kitaba kavuşanlar çokça güzel duygular, düşünceler paylaştılar, bu bizler için ayrı bir mutluluk oldu. Bu vesileyle nice gönle dokunmayı diliyoruz.
“Askıda Dergi” kampanyamız devam ediyor, bu vesileyle genç arkadaşlarımızdan birine dergi ısmarlayabilirsiniz. “Ben varım” mesajınızı bekleriz: 0533 611 25 41
Bayramımız Mübarek Ola
Ramazan bayramınızı şimdiden tebrik eder, nice güzelliğe vesile olmasını Rabbimizden niyaz ederiz.
Haziran ayında görüşmek üzere.