Riskin Arttıkça Rızkın Çeşitlenir
Seneler evvel, çok sevdiğim, henüz yirmili yaşlarında olan dünya tatlısı diyebileceğimiz bir kardeşimiz GENÇ’te staj yapmıştı. Temiz bir yüreği, saf bir kalbi vardı. Günlerden bir gün, yanıma geldi ve bana şöyle dedi:
- Abi, ben savaş fotoğrafçısı olmak istiyorum, bu konuda yardımcı olur musun?
Bu talebi karşısında hem şaşırmış hem de sevinmiştim. Şaşırmıştım çünkü ondan böyle cesur bir hareket beklemiyordum. Sevinmiştim çünkü hayalleri uğrunda azimle yürümeye niyet etmesi önemliydi, bu anlamda takdir etmiştim kendisini.
Sonrasında epey uğraştım, özellikle Suriye’deki dram bölgelerinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle görüştüm. Ve ardından kardeşimize müjdeyi verdim:
- Senin hayalin oldu bil, inşallah önümüzdeki ay falan vakıfta işe başlayabilirsin, selamımla git görüş, inşallah muradına kavuşursun.
Bu bilgilendirmemin üzerinden bir hafta geçmeden, kardeşimiz yanıma geldi ve şöyle dedi:
- Abi ben sanırım o işi kabul edemeyeceğim.
- Hayırdır, dileğin buydu ama, ne oldu, neden istemiyorsun?
- Ama orada savaş var abi, yani ne bileyim, tam olmayacak gibi...
Hikayenin bundan sonrası tatlı bir fıkra gibi anlatılır bizim buralarda, bu ay sizinle de paylaşmak istedim. Sahiden yazarken bile tebessüm ediyorum, çünkü kurduğu hayal ve istediği hedef riskler barındırıyordu lakin hayatın gerçekleri, ailesinin telkinleri, sonradan kalbine üşüşen vehimler, o cesareti gösterebilmesine imkan tanımamıştı. Görünen oydu ki, kardeşimizin zihnindeki savaş fotoğrafçılığı algısıyla gerçek hayatta yaşanan savaş olgusu arasındaki makas çok açıktı, bu yüzden de hayali gerçeğe dönüşmedi, hoş bir temenni olarak kaldı.
Biz bu ay, macera teklifinde bulunuyoruz tüm okuyucularımıza. Fakat tatlı kardeşimizin yaşadığı gibi olsun istemiyoruz, o yüzden baştan anlaşalım, dağa çıkacaksak eğer, dağı görünce vazgeçmek yok! :) Dosyamız kapsamında içinde risk barındıran, lakin cesurca adımlarla başarabileceğimiz macera örneklerini sunacağız sizlere. Sınırları çok zorlayabilirdik, lakin biz yine de “makul maceralar” dairesinin dışına pek taşmamış olduk, bunu da belirtmiş olalım. Çünkü ay sonunda “GENÇ yüzünden başıma gelmedik iş kalmadı” demenizi de istemeyiz. :)
Madem gençlik heyecan, hareket, risk almak, farklı tecrübelere açık olmak demek, yaşadıklarıyla hepimize ilham olabilecek insanları taşıdık sayfalarımıza.
Hem pandemi yasakları da kısmen azaldı, güneş yüzünü daha da gösterdi, aylardır evlerde geçirdiğimiz ataletli vakitleri telafi etme vaktidir. Herkes kendi imkanları içinde şartlarını zorlasın, biraz maceraya açılsın, hayatın sürprizleriyle tanışmak için bu zamanları fırsat bilsin. Unutmayalım, riskin arttığı bazı demlerde çok boyutlu rızıklar da bizi bekliyor olacaktır. Fırsatları değerlendirip önce küçük çaplı heyecanlara yelken açın, sonra daha büyük çeşitli şeyler deneyin ve macerasız hayata hayat demeyin.
Hediye Kitabımızı Kaçırmayın!
Dergimize abone olanlara hediye etmiş olduğumuz, Prof. Dr. Soner Duman Hocamızın “Allahım Sorularım Var” isimli kıymetli eseri okuyucularımıza ulaşmaya devam ediyor. Kitaba kavuşanlar çokça güzel duygular, düşünceler paylaştılar, bu bizler için ayrı bir mutluluk oldu. Bu vesileyle nice gönle dokunmayı diliyoruz.
Bir Dergi Ismarlamak İster misiniz?
“Askıda Dergi” kampanyamız devam ediyor, bu vesileyle genç arkadaşlarımızdan birine bir senelik GENÇ Dergi aboneliği ısmarlayabilirsiniz. Bugüne kadar 300’e yakın arkadaşımız faydalandı bu kampanyadan, çok mutlu oldular. “Ben de varım” mesajınızı bekleriz: 0533 611 25 41
Kurban Bayramınızı Tebrik Ederiz
Kurban Bayramımız şimdiden mübarek olsun, inançlı insanların salih amelleri vesilesiyle âleme rahmet olalım, yeryüzüne iyiliği, yardımlaşmayı, kardeşliği ve sevgiyi yayalım.
Ağustos ayında görüşmek üzere.
Muhabbetle.