Ona yol kavşağında rastladım; sadece bir pelerini ve asası olan bir adamdı, yüzü ise acıların tülüyle örtülüydü. Birbirimizi selamladık ve ben ona dedim ki: "Evime gel ve benim misafirim ol."
Ve geldi.
Karım ve çocuklarım bizi kapı girişinde karşıladılar. Yaşlı adam onlara gülümsedi, onlar da onun gelişinden memnun oldular. Ve hep birlikte sofraya oturduk. Bu adamın gelmesinden memnunduk zira onda bir sükunet ve gizem vardı.Ve yemekten sonra beraberce ateşin etrafında oturduk ve ona gezilerini sordum.