Kitap Hakkında
Günümüzde kadın konusu ancak belli sloganlar eşliğinde konuşulabiliyor. “Kadınlar tarih boyunca ezilmiştir; bir cinsellik siyaseti olarak feminizm, kadınlar için iyi olanı belirleyecek yegane yoldur” şeklinde özetleyebileceğimiz klişe bir cümle var. Ama cümlemiz, bu cümle üzerinde ittifak etmiş değiliz. En azından biz, bu klişe cümlenin dışında, sloganlardan yola çıkmayan bir yaklaşımı benimsedik ve yeni kelimeler üretmek için önce harflerden başladık. Her şeyi kadın sorununa indirgeyen cinsiyetçi perspektiften de, her şeyi İslam’ın kadınla sorunlu olduğu noktasından gören oryantalist ve neo-oryantalist perspektiften de, ‘İslam kadınlara haklarını vermiştir’ deyip çağdaş problemleri görmezden gelen sığ perspektiften de azade hem şümullü, hem de içeriden bir bakış geliştirmek zorundayız. Küresel dünyanın değişen niteliğini, kimlik politikaları ve cinsiyet dinamikleri çerçevesinde sorgulayan bir atölye ve panel çalışmasının meyvesi olan bu kitapta; kadın sorununun farklı modernleşme süreçlerinde nasıl tartışıldığı ele alınıyor. XIX. yüzyılda Osmanlı modernleşmesinin kadın boyutu, Yahudiliğin kadın sorunuyla nasıl yüzleştiği ve Rusya Müslümanlarının cedidizm hareketinde kadınların konumu sorgulanıyor. İslam’ın varlık tasavvurunda cinsiyetin yeri, -romanlarındaki kadın kahramanlar üzerinden- Halide Edip ve Samiha Ayverdi’nin Türk kadınının kimliği meselesine dair görüşleri, Türkiye’de tasavvuf pratiklerinin nasıl dönüştüğü ve Türk sinemasında kadın imgesinin XX. yüzyıl boyunca geçirdiği değişim incelenen diğer konular arasında.