Eserimizde bilhassa Hak dostlarının “Hâlık’ın nazarıyla bütün mahlûkâtı kucaklayan” engin şefkat ve merhametini hulâsa olarak ifâde etmeye çalıştık. Zîrâ Hakk’ın merhamet tecellîlerinden nasîb almış sâlih bir gönül, sırf kendi kurtuluşuyla yetinmeyip etrâfında kurtaracak bîçâre gönüller arar. Çünkü kendini, başkalarının kurtuluşundan da mes’ûl hisseder. O, dâimâ dertlilerin ve bîçârelerin dert ortağı ve dermânı olmaya çalışır. İnsanları ve mahlûkâtı Allâh’ın emâneti olarak telâkkîeder. Onlara İslâm’ın güler yüzüyle tebessüm eder.