ANASAYFA POPÜLER E-KİTAPLAR YENİ E-KİTAPLAR YAYINCILAR KATEGORİLER

Hu Diyen Karga

Misli Baydoğan Ötüken Neşriyat


10,50 TL

Satın al

Bu e-kitap için kiralama seçeneği mevcut değil.


Okuyabileceğiniz formatlar

EPUB formatı
Okuyabileceğiniz platformlar


Künye


Ürün Kodu
2071234620614

ISBN
9786051555102

ISBN (Basılı Kitap)
9786051554914

Yayınlanma Tarihi
2016-12

Sayfa Sayısı
174

Dil
Türkçe

Kategoriler
KURGU / Genel

Kitap Hakkında

Misli Baydoğan, uzman bir psikolog. Ancak biz kendisini, pek çok dergide yayımlanmış, Türk davranış kalıplarını ustaca sergilediği tarihi hikayelerinden tanıyoruz. Hu Diyen Karga -Selçuklu Hikayeleri- başlığı altında, Türkistan’dan Anadolu’ya uzanan Selçuk neslinin o baş döndüren, coşkulu serüvenini birkaç insan nesli ömrünce yaşamış, bilge bir kara karganın ağzından dinleyeceğiz: “Ete kemiğe büründüm büründüm, karga diye göründüm. Kutlu Selçuk neslinin kervanından seyrettim. Hu! Ben kuşun sözlerine kulak verecek olursanız, yanaşı­verin şöyle tüneğimin kıyısına. Kuş aklımı hor görmeyin. Dilimi inkar etmeyin. Beni yaratan da sizinkiyle aynı de­ğil midir ve o Yaradan Hazreti Süleyman’ı sırlarımı çöz­sün, önünüze sersin diye size de yalavaç diye indirmemiş midir? İnsan olmaklığın şerefi sizde kalsın lakin büyük­lenmenizi sıyırıp toprağın üzerine bırakın. Kanatlarımın gölgesi Cend’den, Horasan’dan, Nişabur’dan, Merv’den ve Belh’ten ve dahi Bağdat’tan, Larende’den ve Alaiye’den süzülmüştür benim. Kara tüylerim Miryakefalon’un, Ma­lazgirt’in, Malatya ve Tokat’ın tozuna, Sinop’un tuzuna bulanmıştır. Sir Derya’nın, Amu Derya’nın, Fırat ve Dicle’ninki kadar Hazar’ın ve Karadeniz’e kavuşan suların da tadını bilirim. Ala Dağlar’ın rüzgârında ve Toroslar’ın eteklerinde de kanat çırptım; Talas’ın düzünde ve Nem­rut’un ulularında da... Türkmen obalarının yurt edinip il kurduğu topraklarda diktiği söğüt ve çınarların dallarında nice yuvalar kurdum, nice yuvalar bozdum. Ben bir garip kuş, hiç incinmedim Türk’ün, Türkmen’in türesinde. Şimdi bir masal bari olsun anlatmak, görmediğinizi ve bilmediğini­zi sandığınız zamanların üzerindeki atlas örtüyü sizin için azıcık kaldırmak, şu bir sıkımlık cana tutunan aciz boynu­mun borcudur. Bu tünek de benim ömrümün sonlanacağı kutlu yurdumdur. Yurdunuz, devletiniz payidar ola. Ulu­lar, veliullahlar, evliyaullahlar, erenler! Hu!”