ANASAYFA POPÜLER E-KİTAPLAR YENİ E-KİTAPLAR YAYINCILAR KATEGORİLER

İsa'nın Hain Çocukları

Müjdat Öztürk İlgi Kültür Sanat Yayınları


10,00 TL

Satın al

Bu e-kitap için kiralama seçeneği mevcut değil.


Okuyabileceğiniz formatlar

EPUB formatı
Okuyabileceğiniz platformlar


Künye


Ürün Kodu
2071234510144

ISBN
-

ISBN (Basılı Kitap)
9789944978224

Yayınlanma Tarihi
-

Sayfa Sayısı
360

Dil
Türkçe

Kategoriler
DİN / Hristiyanlık / Genel

Kitap Hakkında

Türkiye, "kimileri" kabul etmese de 80’li yıllardan bu yana, planlanmış bir hedef tahtasıdır. Planlarının 60’lı yıllarda yapıldığı, şimdilerde harıl harıl işleyen çok yönlü bir kuşatmanın içinden geçiyoruz. Çok yönlü diyoruz zira bu kuşatma; iktisadi, manevi, askerî, sosyal alanları kapsamaktadır. Tehdit, artık sadece dışarıdan değil, içerden de gelmektedir. Planlı, organize ve sistemli bir şekilde işleyen bu kuşatma, eğer önü alınmazsa yakında meyvelerini verecek gibi. Çatışan tarafların öznelerine göre bu meyve, kimine acı, kimine tatlı gelecek.

Bu kuşatmanın içerdiği tüm alanları bir kitapta toplamak, kabul edilir ki oldukça zordur. Dolayısıyla bu alanlardan birinin seçilip işlenmesi, en azından bu konuda uyanmamıza, kendimize gelmemize yardımcı olabilir. Bu amaçla yola çıktık ve insanımızın manevi ve sosyal alanda, ne türden tehditlerle karşı karşıya kaldığını anlatmaya çalıştık. İşte bu sinsi kuşatmanın birkaç konu başlığı:

Misyoner Faaliyetlerinin Ardındaki Gerçek
Hristiyan Batı’nın Türkiye Operasyonu
Misyonerlerin Çalışma Teknikleri
Misyonerlerin Yeni Hareket Alanları
Misyonerlerin Uygulama Metotları
Neden Din Değiştiriyorlar?
Emperyal Misyoner Örgüt
Müezzin Babanın Misyoner Çocukları
Dünyanın En Hızlı Yayılan Dini: Scientology
Türkiye’de Protestan Örgütlenmeler
Ermeni Lobisi İşbaşında, Ermeni Kiliseleri Tamir Ediliyor
Misyoner Ajandan İtiraflar

Başkalarıyla diyaloga geçmek bizi öyle yormuş olacak ki kendimizle diyalog kuramaz olduk. Bizler, bize anlatıldığının tam aksine güçlü, hakkaniyetli, merhametli bir soydan geliyoruz. Şu anda kendi içimizde kırılmaların değil, birleşmenin, tekrardan ayağa kalkmanın zamanıdır. Bizler bu birleşmenin yoğunluğunu ne kadar yaşarsak, diğer aktörler de doğru orantılı olarak, o kadar hırçınlaşacak. Umarım bu mütevazı kitap, bu şahlanmanın, üzerimizdeki ölü toprağın atılması için bir basamak olur.

Bilemezseniz, bilmediğiniz yoldan gitmek zorunda kalırsınız, öngöremezseniz, engelleyemezsiniz.