“Muâmele”, karşılıklı ilişkileri, davranış biçimlerini ve usullerini ifade eden bir kelimedir. Duyduğumuz an hemen aklımıza “din muâmeledir” hadisi gelir. Müslüman fert ve toplum olarak Allah Teâlâ’ya ve Rasûlune (sav) kesin bir şekilde iman ve severek itaat etme borcundayız. Muâmelât ise bu îman ve itaatin çoğunluğunu kapsar. Onu öğrenip uygulamaktan maksadımız, Yüce Rabbimizin rızasını kazanmaktır. Varoluş amacımız da zaten budur.
Zamanımızda dinin dünyayı düzenleyen ahkâmının, kanunlarının bilinmediğini ve dolayısıyla uygulanmadığını gören bazı dostlar, fakire şöyle dediler: “Hocam, din muâmeledir, ama maalesef hayat sahnelerinde ve hasseten çarşı pazarda hiç göremiyoruz. Sırf bu konuyu anlatan bir eser varsa da biz bulamıyoruz. Buna dair bir kitap yazsanız?”
Aslında bu konuyu da kapsayan “İslam’ın Özeti” kitabımız vardı. Ama onun içinde îman ve ibadetler de işlenmişti. Dostlar ise sadece “muâmelât”ı işleyen bir kitap istiyorlardı. Biz de hayra teşvik edenleri kıramadık, hamdolsun bu kitabı yazdık. Faydalı olursa seviniriz. Emeği geçenlere teşekkür ederim.