Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi – Mary Wollstonecraft
Feminist külliyatın bugün hâlâ başvurulan bu ilk ve en temel eseri, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmaları, daha kapsamlı bir eğitim görebilmeleri, çalışmaları ve sonuçta özgürleşmeleri gibi, yazıldığı dönemde bir kadın tarafından ağza alınması bile imkânsız görünen konuları içerir. Kadın hakları savunucusu Wollstonecraft, kadını sistematik bir şekilde maruz bırakıldığı aşağılanmadan kurtarmak uğruna, dünyaca ünlü yazarlara, dönemin saygın din adamlarına, politikacılarına korkusuzca verip veriştirir.
Çağdaşlarının aksine, okuma yazma öğrenmeden eline iğne ipliği alıp nakış işlemeye başlayan kız çocuklarını takdirle değil endişeyle izleyen feminist yazar, kadınların eğitimini yalnızca ev işleriyle sınırlandıran milli eğitim raporunu da görünce, hırsla kadını bu noktaya getiren tüm görüşleri akıl yürütmeye dayalı açıklamalarla çürütmeye koyulur ve kadının, erkeğin imkânlarına sahip olduğunda toplumun kazanabileceği değerleri savunur.
Kadınların eğitim, evlilik, çalışma gibi farklı alanlarda yapması gereken devrimin detaylarıyla anlatıldığı eser, hem Wollstonecraft’ın içten yazımını deneyimlemek hem de günümüzde kadın haklarının ve toplumsal cinsiyetin geldiği noktayı görebilmek açısından önemlidir.
#dünyaklasikleri #ingilizklasikleri #feminizm #kadınhakları #fırsateşitliği #toplumsalcinsiyet
MARY WOLLSTONECRAFT, 1759’da yedi çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak Londra’da doğdu. Varlıklı bir ailede doğduysa da, babası zamanla servetini yitirdi ve şiddete meyilli hale geldi. Wollstonecraft’ın maddi zorlukların eşlik ettiği çocukluğu, annesi ve kardeşlerini babalarından korumaya çalışmakla geçti. Öğretmenlik ve mürebbiyelik yaptı; edindiği deneyimlerden yararlanarak Thoughts on the Education of Daughters (Kız Çocuklarının Eğitimi Üzerine Düşünceler) adlı eserini yazdı. Feminist edebiyatın temellerini atan yazarlar arasında anılmasını sağlayacak, Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi adlı en büyük eserini yazdığı yıllarda Fransız Devrimi’ne tanıklık etmek üzere Paris’e gitti ve burada partneri Gilbert Imlay’le birlikte yaşamaya başladı. Çiftin bir kız çocukları oldu fakat ilişkilerindeki sorunlar nedeniyle Wollstonecraft doğumdan bir yıl sonra Londra’ya döndü. Felsefe yazarı, politikacı William Godwin’le yaptığı evlilikten ikinci bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Ne yazık ki doğumdan on gün sonra, 38 yaşında hayatını kaybetti. Godwin, eşinin ölümünden iki yıl sonra biyografisini yayımladı. Doğan bebekse ileride Frankenstein’ı yazarak dünyaya adını duyuracak Mary Shelley’di.
BURCU ŞAHİNLİ, 1979’da İstanbul’da doğdu. Galatasaray Üniversite-si’nde sinema, İngiltere’de sanat ve psikanaliz eğitimi aldı, Tomris Uyar’la edebiyat çalışmaları yaptı. İngilizce, Fransızca, çağdaş Yunanca ve Kürtçe bilen Şahinli’nin yayımlanan çevirileri şunlardır: Kuşlar, Harika Kuşlar (Hubert Reeves), Refah Devletinin Krizi (Pierre Rosanvallon), Uyanış (Kate Chopin).