Türk Kurtuluş Savaşı, bir milletin, bağımsızlığı uğruna döktüğü kan ile yazılmış büyük kahramanlık destanıdır.
Varlığına kastedilen büyük tehlike karşısında topyekûn direnen Türk milleti, çaresizlik ve imkânsızlığı millî mukavemete dönüştürmüş, bu millî mukavemet bugünkü cumhuriyeti kurdurmuştur.
Vatanın kurtuluşunda Çanakkale Savaşı'nın bambaşka bir yeri vardır. Özellikle mektepli genç askerler eğitimlerini yarıda bırakarak nasıl fedakârlıklar ortaya koydu? Onlara bu ruhu veren neydi, hangi güçtü? Bugünlere nereden ve nasıl gelindi? Dünün o felaket dolu olaylarından memleket nasıl kurtarıldı? Her biri bir mucize sayılan Genç Mekteplileri unutmamak bugünün gençleri için millî bir görevdir.1
Çanakkale cephesinde şehit olan askerlerin yarısına yakını mektepliydi. Gencecik yaşındaki lise ve üniversite öğrencileri, öğretmenler, doktorlar, avukatlar şehit oldu.
Düşmanın 18 Mart 1915 Çanakkale saldırısı sırasında genç direnişçiler, canları pahasına mücadele ettiler ve hepsi şehit oldu. Türkiye'deki liseler bir tek mezun vermedi, daha doğrusu veremedi. Bunun anlamı şudur: Gidenler geri dönmedi. Bunlar liselilerdi.
Aynı şekilde, üniversite öğrencileri de kendi yürekliliğiyle cephede yerlerini almıştı. Onlar da memleketleri uğruna şehit oldular. Çanakkale savaşındaki fedakârlık sadece cephede göğüs göğse çarpışmak değildi, aynı zamanda işini, aşını, eşini geride bırakma fedakârlığıydı. Okulunu yarıda bırakıp cepheye koşan mektepliler işte böyleydi.
Kurtuluş Savaşı ve Çanakkale'nin gencecik yiğitleri, kahraman mekteplileri unutulmaz anılar, duygu yüklü mektuplar ve yurtseverlik örneği anekdotlarla bu sayfalarda sizlerle buluşuyor.