Resûllulah Efendimiz "Dünyanızdan bana üç şey sevdirildi. Kadın, güzel koku ve gözümün nûru namaz." buyururken "kadın"la başlar sıralamaya... Zira âlemin yaradılışının kaynağı olan "aşk" kadından zuhûr etmiştir. Bu sebepledir ki Hz. Mevlânâ "Kadın Hakk'ın nûrudur, sâdece sevgili değil, sanki hâliktir, mahlûk değil." der. Ken'ân er-Rifâî Hazretleri de aşkın Allah'ın sıfatı olduğunu ve kadından zuhûr ettiğini söyler.
Aşk, cemâl ve celâlin birlendiği dinamik bir olgudur. Yansıdığı mekânda güzellik, yenilik ve dirilişle birlikte deprem, yıkım ve fırtınalara da sebep olur. Zira yeniden inşanın yolu yıkımdan geçer. Bu yüzden kendisine mazhâr olan kadınlar arasında kadınlığın zirvesinde bulunan Hz. Hatice, Hz. Fâtıma, Hz. Meryem olduğu gibi EbûLeheb'in karısı Ümmü Cemil ve Hz. Lût'un karısı Vâhile gibi kadınlar da bulunabilir.
Elinizdeki eserde Kur'an'da kendisinden bahsedilen, tanıdığımız ya da adını yeni duyduğumuz yirmi kadın anlatılmaktadır. Necmettin Şahinler'in hikâyeleştirerek samimi bir dille kaleme aldığı ve Cemalnur Sargut'un seslendirdiği "Kur'an'da Kadın Portreleri" isimli eserle zamanda yolculuk etmekle kalmayacak, Kur'an'da bahsedilen kadınların erdemleriyle ve hatalarıyla kendinizi de sorgulayacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)