ANASAYFA POPÜLER E-KİTAPLAR YENİ E-KİTAPLAR YAYINCILAR KATEGORİLER

Medenileştirme Vazifesi

Mustafa Suphi Can Yayınları


22,50 TL

Satın al

Bu e-kitap için kiralama seçeneği mevcut değil.


Okuyabileceğiniz formatlar

EPUB formatı
Okuyabileceğiniz platformlar


Künye


Ürün Kodu
2071234662904

ISBN
9789750757716

ISBN (Basılı Kitap)
9789750755996

Yayınlanma Tarihi
2022-05-01

Sayfa Sayısı
56

Dil
Türkçe

Kategoriler
EDEBİ KOLEKSİYONLAR / Denemeler

Kitap Hakkında

Mustafa Suphi'nin sömürgeciliği tartıştığı metni Medenileştirme Vazifesi ile Namık Kemal ve Ziya Paşa'nın farklı tarihlerde yazdıkları ütopik Rüya metinleri bu ay Kısa Miras'ta.

 

Medenileştirme Vazifesi

Mustafa Suphi’nin, İtalya’nın Trablusgarp ve Bingazi’yi işgali üzerine 1912’de kaleme aldığı ve Türkçede sömürgecilik üzerine yazılmış temel metinlerden biri olan Medenileştirme Vazifesi’ni (Vazife-i Temdin) yazarın iktisada dair iki makalesiyle birlikte sunuyoruz.

Avrupalıların uzak beldelerdeki hareketlerini ve teşebbüslerini anılan medeniyet veya medenileştirme vazifesi namına hesap edecek olursak, sonuçta beklenmeyen ve pek aksi bir neticeye ulaşırız. 15. asırdan 18. asra kadar, esasen Avrupa kavimlerinin ahlaki mahiyetlerinden “servet kazanmak için her şeyi yapmak” düsturundan başka bir şey beklenemez; onun için, keşfedilen arazi ahalisini kendi menfaatleri namına her surette kullanan, onları maddeten ve ahlaken her surette zarara uğratan ilk istilacılar, medeni bir vazife değil, zulüm ve vahşetten başka bir şey yapmamışlardır.

 #edebiyatımızınmirası #avrupa #sömürgecilik #afrika #sanayileşme

 

MUSTAFA SUPHİ, 1882’de Giresun’da doğdu. Kudüs, Şam ve Erzurum’da ilk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra, önce İstanbul’da hukuk, sonra Paris’te siyasal bilgiler okudu. Paris’te dönemin düşünürlerini takip etti, ayrıca Tanin gazetesinin muhabirliğini yaptı. İstanbul’a döndükten sonra hukuk ve iktisat dersleri verdi, çeşitli gazetelerde yazılar yazdı. Fransa’dayken dahil olduğu İttihat ve Terakki’den 1912’de ayrıldı. 1913’te Sinop’a sürüldü. 1914’te Rusya’ya kaçtı, bu yıllarda komünizmle tanıştı. Devrimden sonra bir süre Sovyetler’de görev yapan Mustafa Suphi, arkadaşlarıyla birlikte 10 Eylül 1920’de, Bakü’de Türkiye Komünist Fırkası’nı kurdu. Milli Mücadele’ye katılmak için bir grup askerle Anadolu’ya geldi, Bolşevik yanlısı düşünceleri tepkiyle karşılandı. 28 Ocak 1921 gecesi, Trabzon’dan Sovyetler’e geri gönderilmek istendi. Bindiği teknede, on dört yoldaşıyla birlikte katledildi.