İslâm tarih yazıcılığı; nesebe dair bilgilerin, Arapların birbirleriyle yapmış oldukları savaşların, Hz. Peygamber'in hadis ve gazvelerinin yaklaşık hicri I. yy'dan itibaren risaleler halinde yazıya aktarılmasıyla başlamıştır, denilebilir. Neredeyse aynı yüzyıl içinde şehir ve bölge tarihçiliğinin ilk nüvesi sayılabilecek belli bir şehrin faziletlerini konu edinen risalelere de rastlanılmaktadır. Zamanla ensâb, futûhât, genel tarih, tabakât ve terâcim türlerinde belli başlı ilk eserler verilmeye başlandığı gibi başta, Mekke ve Medine olmak üzere İslâm beldelerinin ağırlıklı olarak doğal, dinî ve tarihî mekânlarının; idare sistemlerinin, idarecilerinin ve fetihlerinin; faziletlerinin veya her hangi bir açıdan önemli görülen şahıslarının ele alındığı ilk müstakil eserler telif edilmiştir. Günümüze kadar da İslâm şehir veya bölgelerinin tarihine dair birçok eser kaleme alınmış ve birçok ilmi çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar kitap ve makale yazma; panel, sempozyum, kongre ve konferanslar düzenleme; şehir ansiklopedileri ve ansiklopedi maddeleri hazırlama gibi değişik şekillerde bugün de devam etmektedir.
Bu kitapta, İslâm şehir ve bölge tarihçiliği ve literatürüne dair bazı bilgiler sunulduktan sonra Medine tarihçisi diye ünlenmiş önemli bir alim olan es-Semhûdî (v. 911/1506) ve onun Vefâü'l-vefâ bi-ahbâri dâri'l-Mustafâ adlı eseri tanıtılmıştır. Medine tarihine dair en kapsamlı klasik eser sayılan Vefâü'l-vefâ bi-ahbâri dâri'l-Mustafâ; Medine tarihi için olduğu kadar siyer, hadis ve Medine tarihî coğrafyası için de önemli bir kaynaktır. Bu yüzden elinizdeki eserde, sözüedilen özelliklere sahip Vefâü'l-vefâ bi-ahbâri dâri'l-Mustafâ yazma ve neşirleri, dili ve yöntemi, kaynakları, içeriği, önem ve değeri, ona yönelik eleştiriler ve diğer klasik Medine tarihi eserleriyle mukayesesi gibi başlıklar altında ayrıntılı bir şekilde tanıtılmaya çalışılmıştır.