Onların, “Hadi çocuğum yemeğini bitir” diyen bir anneleri yok… Elinden tutup parka götürecek bir babaları da…
Gece üzeri açıldığında yorganı sıkı sıkıya saracak bir anneden mahrumlar… “Aferin benim aslan oğluma!” övgüsü alacak bir babaya da sahip değiller…
“Kızım dağıttığın şu oyuncakları toplamayı öğrensen artık!” diye tatlı-sert kızacak bir annenin özlemi içindeler… “En güçlü benim babam” diye hava atacakları bir babaya da hasretler…
“Anne bugün okula gitmesem” diye nazlanacak bir anne arıyor narin yürekleri… Sevindiğinde koşup kucağına atlayacağı, korktuğunda arkasına saklanacağı bir babaları yok onların...
Onlar yetimler… Gecelerine eşlik eden sadece gözyaşları… Yürekleri hep korku içinde… Kalpleri hep mahzun… Gözleri hep buğulu… Bir tarafları hep ürkek… Bir dağ çökmüş sanki küçük yaşta üzerlerine…
Onlar yer yerde… Oturduğumuz sokakta, arka mahallede, komşu semtte, aynı şehirde, aynı ülkede, aynı dünyada…
Onların sorumluluğu bütün ümmetin üzerinde…
Değil mi ki “Cennette Darü’l-Ferah denilen bir eve ancak yetimleri sevindirenler girer” diyen, kendisi de bir yetim olan Peygamber’e (a.s.m.) ümmetiz?
Değil mi ki, “Bir kimse, bir yetimi uhdesine alsa, o kimseye cennet vacip olur” diyen ve kendisi de bir yetim hamisi olan Resul’ün (a.s.m.) yolu yolumuz?
O halde vazife mühim, mükâfat büyük…
Bu sayımızı yetimlere ayırdık. Gerek ülkemizdeki, gerek dünyanın herhangi bir yerindeki bir yetime sahip çıkma mesajı vermeye çalıştık.
Mehmet Paksu, “Her yetim bir Peygamber emanetidir” başlıklı yazısıyla sorumluluğumuzu hatırlattı. Türkiye’deki ve İslam coğrafyasındaki on binlerce yetime sahip çıkan İHH’nın Yetim Birimi Başkanı Murat Yılmaz’la bir söyleşi gerçekleştirdik.
Uzman Pedagog Mehmet Teber, babasız büyümenin çocuğa neler yaşattığını ve neler yapılması gerektiğini anlatan bir yazı kaleme aldı. Yakın zamanda kendi hayatını anlattığı bir kitabı yayınlanan ve yetiştirme yurdunda büyüyen Demirhan Kadıoğlu, annesizliği ve babasızlığı anlattı. Yavuz Bahadıroğlu da Osmanlı’nın şefkat uygulamaları kapsamında yetimlere nasıl sahip çıkıldığını yazdı.
Her çocuk bir yetim adayı ve her yetimin vakti zamanında bir annesi/babası vardı. Empati duygumuzu çalıştıralım ve yetimlere imkânlarımız nispetinde sahip çıkalım.
Allah bu ümmetin evlatlarını yetim bırakmasın, yetim kalanlara sahip çıkanları da çoğaltsın. Selam ile…