Seyahat etme merakı belki de insanlık tarihi kadar eski. Yeni yerler keşfetme, yeni bilgiler öğrenme, yeni insanlarla tanışma her zaman cazip gelmiştir insanoğluna. Kimbilir belki de eski âlimlerin seyyah olmasının ardında da bu nedenler yatmaktadır.
Günümüzde seyahat etme eskiye nazaran hem daha kolay hem daha yaygın. Eskiden seyyahların sayısı bir elin parmaklarını geçmezken bugün artık hemen hemen herkes yılın belli dönemlerinde seyahat planları yapıyor.
Peki seyahat niçin ve neden yapılmalı? Sadece tatil amaçlı mı olmalı yoksa insanın kendini ve yaşadığı çevreyi, toplumu, dünyayı tanımaya yönelik mi olmalıdır? Belli bir amaç ve gayeyle yapılan seyahatler mi yoksa öylesine yapılan seyahatler mi insana faydalıdır?
Dergimizin bu sayısında bu ve benzeri sorulara cevaplar bulmaya çalışıyoruz. Uzman Klinik Psikolog Rukiye Karaköse kendi tabiri olan “Seyahat Terapi” etrafında bir seyahatin hangi amaçlara ve gayelere matuf olması gerektiğini söylüyor. Karaköse, yazısında “Hangi amaçla yapılırsa yapılsın, seyahat; insanın yaşadığı coğrafyayı, alışkanlıklarını, yani aslında ‘dünya’sını, o dünyaya ait projelerini, tanıdık yüzleri bırakıp, bilmediği ve yeni kazanımlar elde etmeyi umduğu, yabancılarla dolu bir başka dünyaya gitmesidir. İnsan bu yabancılıkta aynı zamanda kendini tanır, tanıdıkça kendini rahatsız eden taraflarını görür ve bu yönlerinden kurtulur.” diyor.
Bir diğer kapak dosyamızda ise nereye niçin seyahat edilmesi gerektiğinin ipuçlarını veriyoruz.
Dergimizin diğer dosyalarında Pedagog Yasemin Çelikkol sizleri çocuklarınıza pozitif rehberlik yapmaya çağırırken, İlahiyatçı Yazar Mehmet Paksu bin aydan daha hayırlı bir gece olan Kadir Gecesi’ne dikkatlerimizi çekiyor. İlahiyatçı Yazar Esma Sayın ise imani kavramları hafıza teknikleriyle kalbimize ve ruhumuza yerleştirmenin yollarını öğretiyor.
Bir sonraki sayımızda buluşuncaya kadar Allah’a emanet olunuz…