Çoğu kişi hayal kırıklığına uğramak, aradığını bulamamak, yanlış kişinin kapısını çalmak kaygısıyla yolunu aşka düşür- mekten korkar. Bunun sebebi ise aşkın başımıza getireceklerinden çok kendi kendimize duyduğumuz korku ve kıskacından kurtulamadığımız duygusal köleliktir.
Kendimize açılan kapıları aralayan, çevremizle ilişkilerimizi düzenleyen NLP’nin aşk söz konusu olduğunda ne kadar sözü geçer? NLP’nin pek çoğumuzun yarası olan aşka dair söyleyecek bir sözü, önerecek bir ilacı var mıdır?
Aşk karşısında pek çok bilimsel yöntemin dilsiz kalışına karşın NLP aşkta baskın olan beynin yapı ve işlevleri, kullandığımız dil, korku ve kaygılarımızla tanışıp yüzleşme, duygularımızın ve tepkilerimizin aşk bilinmezindeki yeri gibi pek çok olguya cevap veriyor.
Önce kendi benliğinizi, sonra bu benliği yönlendirmeyi başarıp aşk diyarına açtığınız yelkenleri kontrol altına almayı öğreten NLP, kalp temelli yönlendirilmiş imgelem-gücüyle aşkın düşmekten korkulacak bir kara delik değil, ellerinizi çabuk tutup bir an önce koyulmanız gereken bir yol olduğunu ileri sürüyor.