Irak’taki Kürtler açısından tarihsel kırılmalardan biri, İbrahim Ahmed’in, Irak yönetimine karşı birlikte muhalif hareket yürüttüğü Molla Mustafa Barzani tarafından 1946’da kurulan Kürdistan Demokratik Partisi’nden (KDP) 1975 yılında ayrılması ve Celal Talabani ile birlikte Kürdistan Yurtseverler Birliği’ni (KYB) kurması sonucu gerçekleşmiştir. Zamanla KYB, KDP ile birlikte Irak Kürt siyasi hareketinin yürütücü gücü hâline gelmiş ve İbrahim Ahmed’den sonra KYB’nin başına geçen Celal Talabani’nin hayatını kaybettiği Ekim 2017’den bu yana gittikçe kızışan bir liderlik mücadelesine sahne olmuştur. Söz konusu liderlik mücadelesi, 11 Şubat 2020’deki Genel Başkanlık Kurulunda alınan kararla partinin genel sekreterlik sistemi yerine eş başkanlık sistemiyle yönetilmesine karar verilmesinin ardından çok daha görünür hâle gelmiştir. Başkanlık Kurulunda gerçekleşen oylama sonucunda partinin eş başkanlık görevine Celal Talabani’nin oğlu Bafel Talabani ve kuzeni Lahur Şeyh Cengi getirilmiş ve bu mücadele tarafların doğrudan birbirlerini hedef aldığı bir rekabete dönüşmüştür. Öyle ki eş başkanlık sistemine geçilmesi ile birlikte iki isim de KYB’ye bağlı güvenlik birimlerinin yapısını kendi lehlerine çevirecek atamalar gerçekleştirmeye çalışmıştır. Giderek şiddetlenen bu rekabet, Lahur’un bir casus aracılığıyla Bafel’i zehirlemek istediği iddialarına kadar varmış ve iki tarafın birbirlerini KYB’den bütünüyle tasfiye etmek istedikleri bir tabloya dönüşmüştür.
Bu noktada KYB içerisindeki mücadelenin sadece KYB’yi değil hem IKBY’nin iç siyasetini hem de Kürtlerin Irak ve bölgedeki pozisyonunu etkileme potansiyeline sahip olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Buradan hareketle KYB’nin kuruluşundan günümüze kadar geçen sürecin ele alınması, Irak Kürt siyasetinin anlaşılması açısından da önemlidir.