On sekiz yaş altı çocukların silah altına alınması ve muharebe alanlarında savaşmak üzere kullanılması uluslararası hukuk ve insan hakları bağlamında yasaklanmıştır. Ancak Suriye’nin kuzeydoğusunda meşru olmayan bir şekilde varlık gösteren YPG/PKK’nın, bu ülkede gerçekleştirdiği terör faaliyetleri kapsamında çok sayıda çocuğu savaşmak üzere saflarına kattığı ve çatışmaların ön cephelerinde kullandığı gözlemlenmektedir. Terör örgütünün, yıkıcı faaliyetlerinin yanı sıra çocukları savaşta kullanmak suretiyle işlediği hukuk ve insan hakları ihlalleri, uluslararası kurum ve kuruluşlarca yapılan çalışmalar neticesinde birçok kez tespit edilmiş ve söz konusu belgeler kamuoyuna sunulmuştur. Örgütün bu konudaki tutumu ise durumun inkâr edilmesi ve bu raporların sahadaki gerçeklikleri yansıtmadığına yönelik açıklamalar şeklinde olmuştur. Ancak savaş alanlarında hayatlarını kaybedenler arasında çocukların yer alması, zorla alıkoyulan çocuk ve ailelerinin verdiği bilgiler, terör örgütünün iddia ettiği durumun aksi bir tabloya işaret etmektedir. Birleşmiş Milletler (BM) ile örgüt arasında Haziran 2019’da varılan bir anlaşma ve ortaya koyulan eylem planı ile uygulamaya son verilmesi, örgüt yapısı içerisindeki kız ve erkek çocukların tespiti ve salıverilmesi hususları gündeme gelmiştir. Ancak terör örgütüne meşruiyet alanı sağlamaktan başka bir işlevi olmayan bu inisiyatifin özündeki yanlışlığın, uluslararası kuruluşların verileriyle de onaylanması mümkün olmuş ve halen çocukları örgüt saflarında çatışmalarda kullanmaya devam etmekte olan örgütün bu uygulamayı sonlandırmak gibi bir hedefinin olmadığı görülmüştür. Nihayeten BM gibi bir kuruluşun temsilcilerinin, bir terör örgütünden hukukun üstünlüğü, etik ve dürüstlük gibi değerleri benimsemesini beklemelerinin hata olduğu bu vesileyle bir kez daha anlaşılmıştır.
Bu çalışmada öncelikle örgüt hakkındaki temel bilgiler aktarılacak, YPG-PKK bağlamı incelenecek, çocuk savaşçı kavramı üzerinden yürütülen tartışmalara yer verilecek ve örgütün bu konudaki eylemlerine dair uluslararası çalışmalara atıflar yapılacaktır. Son olarak, örgütün sözde “zorunlu askerlik” uygulamasında on sekiz yaş altı kitleyi neden hedef aldığı, BM ile varılan uzlaşının sahadaki uygulamalarda ne derece etkili olduğu ve muhtemel sonuçları üzerinde durulacaktır.