ANASAYFA POPÜLER E-KİTAPLAR YENİ E-KİTAPLAR YAYINCILAR KATEGORİLER

Şebnem - Sayı 161

Kolektif Erkam Yayınları


35,00 TL

Satın al

Bu e-kitap için kiralama seçeneği mevcut değil.


Okuyabileceğiniz formatlar

PDF formatı
Okuyabileceğiniz platformlar


Künye


Ürün Kodu
2071234623219

ISBN
-

ISBN (Basılı Kitap)
-

Yayınlanma Tarihi
2018-07

Sayfa Sayısı
44

Dergi
Şebnem (2018-07) #161

Dil
Türkçe

Kategoriler
DİN / İslam / Genel

Kitap Hakkında

Yeni bir sayıyla daha huzurlarınızdayız. Bu yeni sayımızın, Türkiye için hayırlı bir döneme denk gelmesini ümit ediyoruz. Dergimiz baskıya verilirken seçim sandıkları kurulmuştu, büyük ihtimalle dergi elinize ulaştığında da Türkiye’yi kimin idare edeceği netleşmiş olacak. İnşâallah, Rabbimiz bize hayırlı sahipler nasip eder.

Türkiye önemli bir ülke… Türkiye, sadece kendi sınırlarından ibaret bir ülke değil!.. Tesir alanı, çok geniş!.. Tesir ettiği ve tesir aldığı… O yüzden dost-düşman herkesin gözü bu coğrafyada…

Dostlar; güven almak, cesaret bulmak, birlikte doğrulmak için gözlerini bize dikmişler. Düşmanlar da ezmek, yok etmek, parçalamak ve ibretlik hâle getirmek için… Çünkü onların gözünde Türkiye, mazlum müslüman coğrafyanın ruhu, heyecanı, örnek aldığı model ülke… Onu gözden düşürmek, onu hizaya çekmek; bütün İslâm Âlemi’ne ders vermek açısından önemli… Bu yüzden Türkiye’nin derdi bitmiyor; bu yüzden oynanan oyunların merkezinde hep Türkiye oluyor.

15 Temmuz’u yaşadık, iki yıl önce… Filistin’e oynanan oyunları gördük. Irak, Suriye, Suudî Arabistan, Yemen, Katar, Libya… Liste uzayıp gidiyor. İslâm Dünyası, büyük bir uyanışın, büyük bir doğumun ağrılarını çekiyor. Düşman, gittikçe şuurlanan ümmete dar gelecek gömlekler dikmeye devam ediyor. Onu kendi içinde ihtilaf ve tefrika ile acze düşürmeye çalışıyor. Ekonomik, siyasî, askerî müdahalelerle hürriyetine, mevcudiyetine göz dikiyor. İstiyor ki, İslâm Âlemi her şeyini versin; hürriyetini, zenginliğini, insan gücünü… İtibarını, şerefini, muhabbetini, kendisini yücelten değerlerini…

Dışımızda böyle büyük bir savaş var; bir de içimizde bundan daha büyük tufanlar… Düşmanla birlik olan şeytan, ümit kesmeden oyun üstüne oyun kurarken; biz de içimizde şeytanın oyunlarına geliyoruz. Şeytanı tanımadığımız, önemsemediğimiz için hep yenik düşüyoruz.

Şeytanın içimizdeki en büyük oyunu: Vesvese… Sahte dünyalar kuruyor, akıl ve gönül dünyamızda… Habire fısıltılarla şuur altımıza nüfuz etmeye çalışıyor; zaaflarımıza, hassas noktalarımıza oynuyor. Bizi îmandan, ibadetten, ahlâktan, birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularından uzaklaştırıyor, soğutuyor.

İnsanlar hastalıklı gönül dünyalarıyla önce içlerinde savaşı kaybediyorlar; yalnızlaşıyorlar. Şeytana karşı güç toplayacakları îman ve zikir meclislerinden uzaklaşıyorlar. Akrabalıklar ölüyor, âileler dağılıyor.

İşte bu sebeple yukarıda anlattığımız İslâm Âlemi’nin siyâsî-askerî-iktisâdî hâlinden daha fecî durumda ahlâkî ve içtimâî yönümüz… Biz, savaşı önce içimizde kaybediyoruz. O yüzden zafer ve galebe için tekrar bilenmeye, şuurlanmaya, mü’min ve muhlis kimseler olmaya ihtiyacımız var. Mâlumdur ki, şeytan ve avânesi, ihlâslı insanlara ulaşmaktan, onlara hükmetmekten ümidini kesmiş durumda… Tam da Ramazan ikliminin tesiri devam ederken, ihlâsla, îman ve takvâyla yenilenmeye ihtiyacımız var. Rabbimiz, içte ve dışta bizi her türlü düşmandan muhafaza etsin. Âmin.

Tashih: Geçtiğimiz sayıda, dergimizin arka kapağında yer alan hadîs-i şerîfte bir mânâ bozukluğu olmuştur. Hadîs-i şerîfin doğru şekli aşağıdadır. Düzeltir, okuyucularımızdan özür dileriz.

“Cehennem, nefse hoş gelen şeylerle kuşatılmış; cennet ise, nefsin istemediği şeylerle çepeçevre sarılmıştır.”