Sözlerime hamd ile başlamayı diliyorum bu ay. Şükürden aciziz, çok mutluyuz. Ekim ayı ile birlikte GENÇ Dergimizin 13 senesi geride kalmış oldu, 14. senemize yani yeni kampanya dönemimize girmiş olduk.
Her sene bu zamanlar, tarifsiz bir sevinç yaşadığımız doğrudur. Seviyoruz dergiciliği, seviyoruz güzel ekiplerle birlikte umutla yol almayı, seviyoruz insanları. Gücümüzün yettiği kadar hayırlarda koşturmaya gayret ediyoruz, dergimizde yer alan kıymetli yazılar, güzel sözler, ilham verici fikirler, nitelikli röportajlar vs. vesilesiyle dünyayı güzelleştirmeye, kalplere dokunmaya çabalıyoruz.
Ekim ayları bizde değişim, yenilik aylarıdır. Gerek muhtevayı gerekse tasarımımızı canlandırmak, daha kaliteli hâle getirmek için fazladan bir uğraş içinde oluruz. Maksadımız sözü en güzel söylemenin yanında, ortaya çıkan eseri en güzel şekilde takdim etmektir. Bunu başarabilmek için kâh Yayın Kurulu üstün bir çaba harcar, kâh Yazı İşleri fazladan mesai yapar, kâh tasarım ekibimiz gecesini gündüzüne katar. Eksikliğimiz çoktur, hatalarımız vardır, kusurlarımız daima olur. Lakin bunlarla birlikte, yaptığımız işi “ihsan kıvamında” yapmaya çalışırız, temelde de tüm dergiye öncelikle “aşkımızı” katmanın derdinde oluruz.
Nasıl bir aşk bu?
Tarifi zor, anlatması güç. Bizi Yaratan ve Yaşatan Rabbimiz, mahiyetini tam kavrayamasak da, hepimize kendi ruhundan bir ruh üfledi. Bizi kendisine muhatap eyledi, hiçbir şey değildik, bizi var kıldı, sayısız nimetle kuşattı dört bir yanımızı. Şimdilik bu dünyadayız ama buralı değiliz, ötelere namzediz. Asıl yurdumuz ahiret. Süreci meçhul olan bir ömür takvimi içinde, her birimizin nasıl davranacağı test ediliyor yeryüzünde. Yarışmaların en büyüğünün içindeyiz, şu fâni dünyadan “ne güzel kuldu” nişanıyla ayrılmak en büyük arzumuz. Bu manada, her vesilesi fırsat bilmek zorundayız. Dergicilik aşkımızın içinde, esasen böyle kutlu bir arzu var.
Bu derginin temelini atan insanların gönlünde, “büyük bir dert” ve “tarifsiz bir aşk” gördüğüme şahitlik edebilirim huzurlarınızda. Kendi adıma, onların hatırasıyla yol almak ve onların “aşkına, derdine” nazar ederek ilerlemekle bahtiyar olduğumu söyleyebilirim. Her sayımız bu manada, bir “dert tazeleme” ve “aşk harlama” şeklinde de okunabilir.
Soran olabilir belki: “13 sene bitti, sahiden aşkınız bitmedi mi?” diye. Yürekten gelen bir sesle “bitmedi, inşallah bitmeyecek” diye ilan etmek isteriz.
Bitmedi çünkü dergiciliği bir araç olarak gördük, hiçbir zaman “nihai amaç” şeklinde bir değerlendirmemiz olmadı. Hüdayi Hazretleri’nin şiirlerinden birinde geçen, “Maksad-ı Aksa Hüdadır” vurgusu, yani “en yüce gaye/hedef Allah’tır, O’nun rızasıdır” düsturu, her daim asıl gayeyi hatırlatan tatlı bir meltem gibi esmektedir gönül atmosferimizde.
Aşkımız bitmedi çünkü hayatın çok boyutlu olduğunu hiç unutmadık, 13 senedir dergiciliği adeta bir hayat tarzına dönüştürmeye çalıştık, her fırsatta genç dostlarımızla bir araya gelmenin, yüz yüze hasbihalin, samimi birlikteliklerin yolunu aradık. Dergiyi fikre, fikri eyleme, eylemi berekete, bereketi yeni açılımlara çevirmenin telaşına düştük.
Dünya oturma diyarı değil, son nefese kadar ne yapsak az, ne kadar çalışsak yeridir. 14. yılın ilk sayısında, aşkımızın çoğaldığını hissediyor, derdimizin büyüklüğü altında eziliyoruz. Nice güzel dergiler çıkarabilmek için Allah’tan güç, kuvvet, ihlas dileriz, sizlerden de her daim samimi dualar bekleriz. 14. yılımız hayırlara vesile olsun, amin.
***
Yeni kampanya dönemimizde, GENÇ okuyucularına güzel bir müjdemiz var: Dergimizin kurucusu ve öncüsü, Kıymetli Mehmet Lütfi Arslan Ağabeyimizin kaleminden “Sen Sordun” isimli hediye kitabımız hazır, kısmet olursa tüm abonelerimize takdim edilecek. Genç dostlarımızın kalbinde ve zihninde çok soru var. Onların bizzat sormuş oldukları birbirinden ilginç, önemli ve güncel 111 soruya, doyurucu cevaplar verildi. Okuması zevkli, metinler ufuk açıcı, genel manada heyecan tazeleyici. Kanaatimiz o ki çok sevilecek, başucu kitaplarınız arasında yerini alacak.
Son olarak; GENÇ’i bir dostuna daha tavsiye edenlere, dergimizi yeni genç arkadaşlarla buluşturanlara selam olsun. Dergimiz aynı zamanda derdimizdir, heyecanımıza ortak olup sesimizi yeni gönüllere duyurmaya var mısınız?
Kasım ayında görüşmek üzere, bâki muhabbetle.