ANASAYFA POPÜLER E-KİTAPLAR YENİ E-KİTAPLAR YAYINCILAR KATEGORİLER

Şebnem - Sayı 205

Kolektif Erkam Yayınları


35,00 TL

Satın al

Bu e-kitap için kiralama seçeneği mevcut değil.


Okuyabileceğiniz formatlar

PDF formatı
Okuyabileceğiniz platformlar


Künye


Ürün Kodu
2071234660535

ISBN
-

ISBN (Basılı Kitap)
-

Yayınlanma Tarihi
2022-03

Sayfa Sayısı
41

Dergi
Şebnem (2022-03) #205

Dil
Türkçe

Kategoriler
DİN / İslam / Genel

Kitap Hakkında

Muhterem Okuyucularımız;

Cenâb-ı Hakk’ın buyurduğu gibi; “İnsanların bizzat işledikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu, ki Allah yaptıklarının bir kısmını onlara tattırsın; belki de (tuttukları kötü yoldan) dönerler.” (er-Rûm, 41)

Âhir zamandayız; her geçen gün başka musibetler ve felaketlerle karşılaşıyoruz. İnsanların gözü, iştahı, hırsı doymak bilmiyor. Üstad Necip Fâzıl’ın ifadesiyle:

Allâh’ın on pulunu bekleyedursun on kul,

Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.

Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa

Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa…”

Bir tarafta rûhen iflas etmiş insanlar, hep “daha fazlasını” istedikleri için, dünyadaki kaynakların nüfusu beslemeye yetmeyeceğini (!) hesap edip (sanki rızkı onlar taksim ediyorlarmış gibi) insanların nüfusunu planlamak (!) üzere savaş, katliâm ve salgın hastalıklar dahil her yolu denemekten utanmıyorlar. Onlara göre, servet ve imkânlar, daima sayıları parmakla gösterilecek kişiler/âileler arasında olmalı… Onlara göre, dünya, kendi çizdikleri sınırlar ve plânlar dahilinde yaşamalı; hep onlara çalışmalı…

Elbette kendisini diğer insanlardan daha “üstün” ve “farklı” gören bu güruhun hâkimiyet sahası ve iktidar alanı genişledikçe, dünyanın ödediği bedeller de artıyor. Artık medya, uluslar arası ajanslar, ekonomi çığırtkanları ve siyasî kuklalar; hep bir ağızdan dünyayı “yeni krizlere” hazırlıyorlar. Korkuyla kitleleri manipüle edip yönlendiriyorlar; istediklerini yükseltip beğenmediklerini tepetaklak yuvarlıyorlar. Her istediklerini rahatça yapabildiklerini düşündükçe daha da küstahlaşıyor, arsızlaşıyor ve insanlığa daha çok saldırıyorlar.

Bir gün ameliyat masasına aileyi yatırıyorlar; başka bir gün kadın-erkek cinsiyetini, daha sonra bebeklerin-çocukların gelişimini… Bazen yediklerimizi-içtiklerimizi değiştiriyorlar, bazen kıyafetlerimize çekidüzen veriyorlar; bazen hastalıklara, virüs, ilaç ve aşılara müdahale ediyorlar. Kısacası ellerindeki bütün güç ve imkânları kullanarak “nesli” ve “harsı: mahsûlü, ürünü” heder etmeye çalışıyorlar. Âyet-i kerîmede onların bu maksadı, yüz yıllar önce şöyle vasfedilmiş: “O dönüp gitti mi (yahut bir işin başına geçti mi), yeryüzünde ortalığı fesada vermek, ekinleri tahrip edip nesilleri bozmak için çalışır. Allah bozgunculuğu sevmez.” (el-Bakara, 205)