Son Emel (Orijinal Metin) – Mehmet Rauf
Aman Yarabbi, Köprü, Köprü... Bunu şimdi birdenbire ne kadar, ne kadar sevdi. O üzerinden binlerce defa geçmiş olduğu yer; bu serilmiş, ölmüş hayatıyla, elini kaldırmanın bile acı verdiği şu haliyle orası; şimdi erişilmez bir saadet gibi uzak, imkânsız ve temas edilemez geliyordu.
“Son Emel’deki hikâyelerde Mehmet Rauf edebiyatının önde gelen unsurlarından kadın ve aşk hemen göze çarpar. Kadınlar ve erkekler arasındaki sohbetler, bu sohbetlerin kadınlar, aşk, cinsellik ve evlilik üzerinde dönmesi de onun edebiyatında çok rastladığımız unsurlardandır. Özellikle bu kitapta Mehmet Rauf, son emeline doğru koşan bireylerin ruh hallerini anlatmak için senfoniye benzeyen bir yapı oluşturmuştur.”
Seval Şahin
#edebiyatımızınmirası #servetifünun #gençlik #köprü #aldatma #evlilik
MEHMET RAUF, 27 Ağustos 1875’te İstanbul’da doğdu. Balat Mahalle Mektebi’ni bitirdikten sonra sırayla Eyüp Rüştiyesi, Soğukçeşme Rüştiyesi ve Bahriye Mektebi’nde okudu. Daha sonra memuriyete atıldı. İlk öyküsü 16 yaşındayken Halid Ziya’nın İzmir’de çıkardığı Hizmet gazetesinde yayımlandı. Erken yaşlarda kendini gösteren tiyatro ve edebiyat merakı, memuriyet yıllarında Servet-i Fünun çevresine girmesini sağladı. Tevfik Fikret’in halası Ayşe Sermet Hanım’la evlenip Fikret’in Rumelihisarı’ndaki yalısında yaşamaya başladı. Daha sonra Halid Ziya’yla sıkı bir dostluk kurdu. Büyükada’da bir kadına âşık oldu ve aşkına karşılık bulamayınca intihara kalkıştı. Hüseyin Cahid ve Halid Ziya son anda yetişerek hayatta kalmasını sağladılar. Meşrutiyet’in ilanından sonra tekrar yazmaya başladı. Eylül romanıyla edebiyatımızda önemli bir yer tutan Mehmet Rauf, diğer eserlerinde de aşk maceralarını konu edinmiştir. Mehmet Rauf 1926’da felç geçirdi, 1931’de İstanbul’da öldü.