George Augustus Polgreen Bridgetower, bir Macar prensinin hizmetkârları olan eski bir siyahi köleyle Polonya kökenli annenin oğluydu. Onu Joseph Haydn keşfetti ve temel müzik eğitimini verdikten sonra Paris’e götürdü.
Küçük George, ilk konserlerini 9 yaşında verdikten sonra kariyerinde hızla ilerledi ve kemanıyla Beethoven’e ilham verecek düzeye geldi. Beethoven genç virtüözden öylesine etkilenmişti ki ona adayacağı bir sonat yazdı ve melezliğini vurgulayarak adını ‘Sonata Mulattica’ koydu; iki müzisyen eseri ilk kez 1803 yılında Viyana’da seslendirdi.
Bir yıl sonra Beethoven’in ilgi gösterdiği bir hanımın ahlak duygusu üzerine aralarında tartışma çıkınca Büyük Üstat çok öfkelendi, Bridgetower’la ilişkisini bitirdi ve ithaf sayfasını yırttığı eserin adını değiştirerek ‘Kreutzer Sonata’ yaptı.
Pulitzer ödüllü Amerikalı şair ve yazar Rita Dove, Sonata Mulattica’da işte bu öyküyü şiir formatında anlatıyor ve kitabın ortasında bize bir de kısa tiyatro oyunu sunuyor.
Bir virtüözün yaşamına virtüözce bir yaklaşım. Bu şiirlerde hiç ummadığımız elementlerle eski ninnilerle, günlük sayfalarıyla, kayda geçirilmiş anılarla, dramayla- karşılaşıyoruz. Ve bunların tümü tarihsel, müziksel gizemlerle örgülenmiş. Kulağa karmaşık gelse de özüne çok kolay erişilebilen bir kitap ve tarihi roman tadında okunuyor.
-New Yorker Magazine-
Şairin esini: Beethoven için düşülen bir dipnot.
-New York Times-
Sonata Mulattica, müzik tutkusuyla, bir dönemin karakteristikleriyle ve karakterleriyle dolu bir kitap. (…) Ama hepsinden önemlisi, Dove’un büyük ustalıkla derlediği gerçekler, Beethoven’in ve döneminin kültürel şaşaasının kakofonisi içinde kaybolan bir müzik dâhisinin yaşamına ışık tutuyor.
-Los Angeles Times-