Tania Carver'dan ilk satırdan son satıra kadar okurun nabzını elinde tutan, soluk soluğa bir polisiye..
Sürüngen yakın olmayı seviyordu.
Ona heyecan veren buydu.
Ve izlemeye devam etti.
Gülümseyerek.
Bekledi.
Kurbanına dokunacağı anı bekledi.
Suzanne Perry kâbus görüyor, ama her şey o kadar gerçek ki... Sabah uyandığında gün ışığını görmek onu çok rahatlatıyor. Yatak odasında yalnız değil; biri var ve hiçbir yerini oynatamıyor. Gördüklerinin sadece bir kâbus olduğuna inanmak istiyor. Sonra perdeleri açıyor ve cama yapıştırılmış bir fotoğraf görüyor. Bu kendi fotoğrafı. Uyurken çekilmiş. Fotoğrafın altındaki sözler tüyler ürpertici:
Seni Hâlâ İzliyorum...
Suzanne'ın kâbusu bitmemiş, aslında yeni başlıyor...
Tania Carver'dan ilk satırdan son satıra kadar okurun nabzını elinde tutan, yine soluk soluğa bir polisiye... Ve kahramanımız Polis Müfettişi Phil Brennan bu kez de kadınları acımasızca öldüren bir seri katilin peşinde...