Donald Trump 8 Kasım 2016 tarihinde sürpriz bir şekilde ABD’nin 45. başkanı seçildi. O güne kadar kamuoyu yoklamaları çok büyük oranda seçimleri eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın kazanacağını öngörüyordu. Seçim sonuçlarının açıklanmasından itibaren bu şaşırtıcı sonuçlarla ilgili çok sayıda araştırma yapıldı. Bunun yanında Trump’ın karakteri, siyaset yapma biçimi ve kendine has usullerle yürüttüğü seçim kampanyasının zaferindeki rolü Amerikan politikasının geleceği konusunda farklı tartışmaları da beraberinde getirdi.
Görevi devralmasından bu yana Başkan Trump iç politikada başta Rusya soruşturması, protestolar ve Kongre ile ilişkileri olmak üzere birçok meselede kendini bir darboğazın içinde buldu. Bunun yanında kampanya sürecindeki katkılarıyla seçimleri kazanmasında büyük rol oynayan Steve Bannon’un başını çektiği ideolog grup ile halihazırda yollarını ayırmış görünüyor. Bu süreçte asker kökenli isimler Beyaz Saray ile birlikte dış politika ve güvenlik politikalarında önemli noktalara getirildiler. Dış politikada ise Trump dikkatini Kuzey Kore ile İran meselesine yoğunlaştırırken Çin ile ilişkiler, uluslararası teşkilatlar ile angajmanlar ve son olarak Kudüs meselesi en çok tartışma yaratan unsurlar arasında yer aldı.
Trump’ın Bir Yılı tüm bu hususların muhasebesini içeren bütünlüklü bir okuma çabasını içeriyor.