Öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı öğrenemesek de…
“İstanbul dediğin unutkanlıklar şehri. Orada her şey suya yazılmış. Ustamın eserleri hariç, onunkiler taşa kazınmış. O taşlardan birine bir sır sakladık. Çok zaman geçti üzerinden, nice alametler birikti ama hâlâ orada olmalı, bıraktığımız noktada. Bilmem bulan çıkar mı? Bulsa bile anlar mı? Ustamdan geriye kalan yüzlerce eserden ve binlerce, binlerce taştan bir tanesi var ki, altında gizli Arzın Merkezi.”
Dünü bugüne getiren başarılı bir roman.
Doğan Hızlan, Hürriyet
İnsanın “kendi”ne yaptığı o en zorlu yolculuğa, ince bir tasavvuf damarından
geçen derin bir anlatımla yeni güzergâhlar açıyor Elif Şafak.
Filiz Aygündüz, Milliyet
Sayısız renk ve aşkın iç içe geçtiği şahane bir serüven.
Aycan Aşkım Saroğlu, Cumhuriyet Kitap
Elif şaşırtıcı bir ustalıkla bambaşka bir hayal dünyasına taşıyor okurlarını.
Hakan Çelik, Posta
Ustam ve Ben’i yavaş yavaş okuyun. Romandaki masal tadı hiç bitmiyor.
Tülay Gürler Kurtuluş, Vatan
Yaratıcılığına, çalışkanlığına şapka çıkarttım.
Ayşe Arman, Hürriyet
Aynı bir çiçek dürbününe baktığınız gibi, her farklı açıdan size başka
bir öykü anlatıyor.
Elif Tanrıyar, Milliyet Kitap
Kitabı bir solukta okudum. Bittiğinde farklı bir Osmanlı tarifi bulmanın huzuru
vardı içimde, üstelik harika bir Türkçe ile.
Feyzan E. Top, Dünya Kitap
Yazar, daha önceki romanlarında olduğu gibi daha çok sesini duyuramayanların, azınlıkların, ezilmişlerin ve dışlananların, bir anlamda okuyucusunun iç sesi olmuş.
Müge Akgün, Radikal Kitap
Elif Şafak’ı yakından tanıyınca neden çok okunduğunu daha iyi anlıyorsunuz.
Sadelik, dürüstlük, şeffaflık, hoşgörü ve en önemlisi huzuru, satır aralarında
olduğu gibi sohbetinde de fazlasıyla bulabiliyorsunuz...