Bir sanatçının hayat akışının onun dünyayı algılayışını belirleyen esas öğe olduğu doğruysa eğer -ki ben öyle olduğunu düşünüyorum- Şolohov'un birine eşlik etmiştir. Kazak toprağındakine benzer fırtınalar başka nerde görüldü ki? Geleneksel bir hayat tarzının kayalık sahilerini hiçbir dalga tehdit edemez gibiydi. Oysa onlar da yeni hayatın hücumuna dayanamayıp yıkıldılar.
Don ülkesinde iç savaş patlak verdiğinde, Şolohov küçük bir çocuktu. Savaş ona okul oldu; hem devrimci iradesini, hem sanatçı yeteneğini biledi.