Bu coğrafyanın en kadim halklarından Ermeni halkının maruz bırakıldıgı kapsamlı ve çok boyutlu yok etme politikasının sonuçlarının belki de en kederli yüzüydü onlar. Tecavüz, kölelik, satılma… Resmî yüzleşme yaşansa bile belgelere, davalara, raporlara olsa olsa kuru rakamlarla, istatistiklerle yansıyacak vakalar...
Yüz yıllık suskunlugun ardından nasıl yüzleşilir? Elbet birçok yolu var. Metz Yegenk’ten (büyük felâket) bir şekilde hayatta kalmayı başarmış, acıyla, çileyle, gözyaşıyla yoğrulmuş kadınların sürgün edilme, geride kalma, kimliksizleştirme hikâyeleri de öyle… “Ve Yola Çıktılar” ile Anais Martin’in deyişiyle hepsi de çok hırpalanmış, sonraki yaşamlarında hiç mutlu olmamış ‘tehcir artıgı’ kadınların anlattıklarına kulak verelim.