Hz. Muhammed'in on yıllık Medine döneminin önemli bir kısmı bizlere aktarılmıştır. Medine'de, Mekke'ye göre serbest bir ortama kavuşulması ile sahabe sayısının her gün artması bunda etkili olmuştur. Rasülullah'a gösterilen yoğun ilgi neticesinde, yaşamının pek çok kesiti çoğunlukla birden fazla sahabi tarafından rivayet edilmiştir. Rivayet sayısının fazla olması, yaşadıklarının netleştirilmesinde olumlu katkı sağlamıştır. Ancak, içerdikleri farklılıkların uzlaştırılmasında zaman zaman zorluklar yaşanmıştır. Esas zorluk ise, hayli benzerlikler içeren bazı rivayetlerin, aynı olaydan mı yoksa farklı yaşam dilimlerinden mi bahsettiğinin tespitinde söz konusu olmuştur. Hadis yorumcuları böylesi rivayetlerle karşılaştıklarında, çoğunlukla rivayetlerin farklı olaylardan söz ettiklerini benimsemişlerdir. Böylece, her bir rivayetin sahih olduğu, ravilerin bunları sağlıklı naklettiği, velhasıl içlerinde geçenlerin ayrı zamanlarda yaşandığı kabul edilmiştir.
Elinizdeki çalışma, Buhâri'de geçen benzer içerikli rivayetlere İbn Hacer başta olmak üzere hadis yorumcularının nasıl yaklaştıklarını ele almaktadır. Bunu yaparken, onların ayrı olaylardan bahsediyor kabul ettikleri rivayetlerin çoğunun içerdikleri farklılıklara rağmen aynı şeyden bahsettiklerini göstermeye çalışmaktadır. Böylece, son derece önemli bir problemi gündeme taşımakta ve hadis kitaplarında geçen yüzlerce hadisin bir araya getirilmek suretiyle metinlerin yeniden inşa edilmesi zaruretini ön plana çıkarmaktadır.