Hayatı kendinden doğurmak herkesin hakkıdır
Her birimizin bir annesi, bir babası ve bir de doğum hikayesi var. Bu hikâye anne rahmine düştüğümüz anda başlıyor, kordon bağı ile devam ediyor ve doğumla tamamlanıyor. Oysa bize çoğunlukla doğumumuzdan sonrası anlatılıyor.
Anne rahmine düştüğüm anın duygusu neydi?
Annem varlığımı öğrendiğinde ilk ne hissetti?
Babam haberi alınca sevindi mi?
Geçim sıkıntısı çektiler mi?
İlişkileri nasıldı?
Varlığımı herkesten sakladılar mı yoksa davul zurnalarla mı duyurdular?
Annem beni kaybetmekten mi korktu yoksa beni düşürmeye mi çalıştı?
Her doğum süreci kendi içinde böyle birçok hikâye barındırıyor. Bu hikâyelerdeki dinamikler bilinçaltımıza kaydoluyor ve ilerleyen yıllarda yaşamla aramızdaki bağı olumlu ya da olumsuz etkileyebiliyor.
Bu kitap, “Hayatım neden böyle?” dediğiniz konuların çözümünü doğum hikayenizde bulabileceğinizi hatırlatmak, negatif doğum kayıtlarından kendinizi ya da çocuklarınızı arındırmanızı desteklemek için yazıldı.
Kendi derinlerinizde iyi yolculuklar...